• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
                    Çok yoğun geçen bir meslek hayatım oldu. Mesleğimin hakkını vermeyi okulda öğrendim. Köy Enstitülü ruhunu yaşatama kararlılığımdan hiç ödün vermedim. Öğretmen okulundan edindiğim ilkelerden geri adım atmadım. Bunun için özel bir çaba göstermeme gerek kalmıyordu.         Sürgün edilmem, geçici de olsa mesleğimden ihraç edilmem “mesleğime bağlılığımı” hiç mi hiç olumsuz etkilemedi. Sınıfıma girince yaşadığım tatsız olayların hiç biri aklıma bile gelmiyordu. Bir tarafta ev sahibi olmaya çalışıyor, bir tarafta üç çocuk okutmaya uğraş veriyordum. Bunlar yetmiyormuş gibi birde mesleki örgütlenmeler içinde aktif görevler alıyordum. Yönetim kurullarına seçiliyor, şube başkanlıkları gibi ağır sorumluluk isteyen görevler alıyordum.            EĞİTİM-SEN’ in Sakarya Şube Başkanlığını yaptım. Aynı zamanda bu sendikanın 95 Türkiye kurucusundan biriyim. Şimdi geriye baktığımda tek maaşlı dar gelirli halime rağmen bunca ağır, üstelik o dönemde “risk”te taşıyan bu görevleri almamın altında yatan en önemli etkenin 12 Eylül rejiminin baskılarına karşı gecikmiş bir “sessiz savaş “ bir başkaldırı olarak değerlendiriyorum      İşte bu kadar yoğun bir tempolu hayattan emekli olduktan sonra yaşadığım günler bana çok uzun gelmeye başladı. Günler bitmek, tükenmek bilmiyordu. Zaten önceden de yazmaya yatkınlığım vardı. Öğrencilik hayatımda edebiyat kolunda çalışıyor, okulda ve öğretmenlikte zaman, zaman şiirler yazıyordum. Yönetimlerde de basın açıklamalarını çoğunlukla ben yazıyordum.     Ne var ki bahsettiğim yoğunluktan dolayı yazmaya yeteri kadar zaman ayırtamıyordum. İşte emekli olduktan sonra oluşan bu zaman bolluğu ve yazıya yatkınlığımdan dolayı yazmaya daha çok zaman ayırtmaya başladım.       İlk önce Kara Mavi. Yayınlarından “Gönül Duvarım” adlı bir şiir kitabım çıktı.  İkinci, üçüncü kitap çalışmalarım devam ediyor.       Köyümle, göçle veya “yerel kültürle” ilgilenmemi ve bu çalışmaya beni yönlendiren nedenleri de şöyle sıralayabilirim:       *Mesleğimde çok başarılı olmama rağmen hak etmediğim bir sürgüne tabi tutulmam. *Yaşadığım hayattan tahayyül ettiğim düşüncelerimden istek dışı koparılmam.     *Çocukluğumu ve gençliğimi çok iyi arkadaşlık komşuluk ve dayanışma duyguları içinde yaşamış olmam.     *Her insanın yaşadığı doğduğu yerlere olan bağları ve bağlılığında olduğu gibi benim de köyümle ilgili güçlü bağlarımın olması.         *Şener AKPINAR’ ın hazırladığı Karsniya.com adlı web sitesindeki ziyaretçi defterinde köyde çok az yaşamış, bizlere göre çok daha az anıları olan genç kuşağın bile köye yoğun ilgi duymaları özlemlerini o siteye yansıtmalarındaki içtenlik. Önemli nedenlerdi.          Ama şunu da biliyordum ki köyde yaşanan o hayat bir daha asla yaşanmayacaktır. Bir ırmak yatağından belli bir zaman diliminde geçen suyun bir daha asla aynı yerden geçemeyeceği gibi…     Ama bir kez yaşanmış olsa da o yaşanan bize aitti. Ve onları yaşanmamış sayamazdık. Yaşadıklarımız artık sıla özlemi olmuştur. Onlar bir yerel kültüre ait olanlardı. Yerel olduğu için belki başkalarına fazla bir anlam ifade etmeyebilirdi. Ama biz o yerel kültür içinde duygularımızla, yüreğimizle yoğrularak yaşadık ve büyüdük. Göç ettik ya da ettirildik.      Göç ve sıla özlemi de evrenseldir. Dünya nüfusunun çok büyük bir çoğunluğu kendini göçe tabi tutmuştur veya tutturulmuştur. Dünyada uygulanan ekonomik sistemin en önemli sonuçlarından biride zaten göç olayı, yani dünya nüfusunun yer değiştirmesidir. Bu nedenledir ki küreselleşme, yerel kültürler ve etnik yapılar konusunda çok yazılar yazılmakta, çalışmalar yapılmaktadır.Bu konularda okuduğum bazı yazıları sizlerle de paylaşmak için bu çalışmanın sonuna ekledim. İsteyenler okusun, farklı bakış açılarını da görsünler diye.         Pedavra çatılı evleri, bu evlerde yaşayanların hayatlarını, yaşadıkları yerleri neden terk ettiklerini bugün yaşadıkları özlemleri, anlatmaya çalışacağım. Bu çalışma ile.     Pedavra çatılı evler ister kapı Köyünde ister Kutlu köyde ister Tepe Düzünde olsun. Ne fark eder? Kapı Köyü ismi bu yazı boyunca nerede geçiyorsa oradan kaldırın yerine; Yolağzı, Çavdarlı, Konaklı Köyü adını koyun değişen ne olur? Hiçbir şey.  Ben Kapı Köyü yazayım siz hangi köyün adını görmek istiyorsanız. O ismi okuyun. Fark etmez. Çünkü hepsinin kaderleri aynı… Hatta başka ülkelerdeki köylerin kaderleri de… Nedir bu yazgıyı, bu kaderi yazan belirleyen etken? . Elbette ki kapitalizmin toplumsal hayat üzerindeki etkisidir.“Yani sanayileşmenin ticarete uygun bölgelerde toplanmasının, tarım toplumunun sanayi toplumuna dönüşmesinin.”      Küreselleşme; bir taraftan etnik kültürleri kışkırtırken bir taraftan da yerel kültürleri ulusal kültür içinde tüketiyor. Silikleştiriyor. Tüketiyor. Çünkü Cami Kapısı kültürünü, kışın köy odalarında aşıkları dinleme, yayla indirme ve yayla indirirken “nene ketesi” toplama kültürünü ancak göç ettiğimiz yada ettirildiğimiz köylerde bile tekrar yaşanabilmesi artık mümkün değil. Herkesin bu gerçeği görmesi gerek. Hiç kimsenin gittiği yerde de bu gelenekleri veya kültürleri yaşatma şansı yoktur.

     Ancak geldiğimiz yerlerden getirebileceğimiz,, gittiğimiz her yere taşıyabileceğimiz kültürel değerlere sahip bir topluluk idik. Örneğin eğitime değer verme, okuma kültürü, köyümüzde iken yaşadığımız ve yaşattığımız yardımlaşma ve dayanışma kültürünü, vicdanın sesini dinleme, güçsüzü koruma ve kollama haksızlıklar karşısında toplu tepki verme  ve benzerlerini gittiğimiz her yere götürmemize her hangi bir engel yoktur. Yeter ki unutmayalım. Gereken özeni gösterelim…


0 Yorum - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam73
Toplam Ziyaret332591
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398