• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Necat BAYRAKTAR
necatbayraktar@hotmail.com
Bir Veda Yazısı
09/10/2011
      İlk kez içimden bir veda yazısı yazmak geldi. Düz bir yazıda bir yakınının ölümüyle yüzleşen bir insanın duygularına ne kadar ışık tutulur bilemiyorum. Gurbete giden bir yakınımızdan ayrılmanın bile ne kadar zor olduğuna günümüzde neredeyse herkes tanık olmuştur.
     Ele aldığım konu zordur. Yazmaktan uzak durulan, görmezlikten gelinen, ötelenen bir konudur. Ne var ki o konu kendini ötelemiyor. Hiç beklenmedik yer ve zamanda yürekleri acıtarak gösteriyor kendini.
     Göç gurbet ve Nostaljinin yarattığı duyguları hüzünleri, kırılganlıkları insan ruhunda yarattığı hasarı anlamaya ve anlatmaya çalıştığım yazılar yazmıştım daha önce… Ama böyle bir yazı yazmak şimdiye kadar hiç kalbimden bile geçmemişti. Ne var ki her şey yaşadıkça daha anlaşılır hale geliyor. Yeni durumlarla yüzleşiyoruz.
     “Her ölüm erken ölümdür” demiş şairin biri. Ne kadar doğrudur? Bilemem. Ancak sonuç olarak görülür ki gençlerin ve nitelikli insanların ölümü daha bir derin izler bırakır yakınlarının ve tanıdıklarının yüreklerinde…   
   Her ölüm birçok insanı yaşanmamış yeni duygularla karşılaştırır. Geriye kalanları biraz daha olgunlaştırır. Biraz daha insanlaştırır. Çünkü ölüm önüne geçilemeyen bir gerçekliktir. Ölenlerin arkasından üzülmek yas tutmak ta öyledir.
      Ölümün adaletinin olmadığını biliyoruz. Bir yönüyle de bu adaletsizlik insanı metafizik denilen bir alana çekmeye çalışır. Eğer o alana girilirse içinden sonuçsuz tartışmalarla çıkılır. Buna da defalarca tanık olmuşuzdur.
        Bu güne kadar veda törenlerinde bulunamadığım altı/yedi yakınımın ölümüyle uzaktan uzağa yüzleştim. Bu bir şanssızlık mı tesadüf mü bilmiyorum. Dedemin ve ninemin ölümlerinde Trabzon öğretmen okulunda okuyordum. Hem okulda olduğum hem de şiddetli kış aylarına denk geldiği ve o zamanın koşullarında ulaşımın çok zor olduğu için beni haberdar etmediler. Yine Trabzon Öğretmen Okulunda bir aylık *okul bitirme* sınavlarında iken kardeşim Özgen’i trafik kazasında kaybetmiştik. Ancak bitirme sınavlarından dolayı onu da haber vermemişlerdi. Gazeteler yazmış ama arkadaşlarım bütün gazeteleri toplamışlardı. Aylar sonra memlekete gelince ölümlerin dolambaçlı yollardan hissettirilmesini ve anlatılmaz duygular lâbirentinde nasıl kaybolunduğunu üç kez yaşamıştım.
      Veda törenlerinde bulunamadığım son ölümler ise; halalarım, dayım ve Güler Yengem oldu. Her biri başka değerdi. Güler Yengem yüreğinin güzelliği hayatı boyunca yüzüne yansıyan insanlardan biriydi. Ben öyle tanıdım. Hep öyle gördüm. Hiçbir kimseyi inciterek bu dünyadan gittiğine olasılık vermiyorum. Bir de son kaybettiğim yakınlarımın içinde en genç olanıydı.
      Güler Aktaş Akpınar hayatımda unutulmaz izler bırakan insanlardan biridir. Hayatımın en zor günlerini değil en zor ayını onun evinde geçirdim. Rize’de devlet memuru idi. Eşi dayım Celal Akpınar’da… 12 Eylül uygulamaları ile öğretmenlik mesleğimden *ihraç* edilmiştim. Tek maaşlı olduğum için bir iş yapmam gerekiyordu. Tam bir ay Rize ‘de * “seyyar” sebze satıcılığı” * yaptım. Tam bir ay boyunca da her akşam evlerini paylaştım. Ve hiçbir gün yüzünün “ekşidiğini görmedim. Suratlarını astıklarına tanık olmadım. Ne yazık ki bunu kendilerine layıkıyla ifade etme şansım da olmadı. Çünkü son yıllarda memlekete çok az gidiyordum. Anılarımızı yeterince paylaşacak vaktimiz olmuyordu. Hayat çok hızlı akıyordu. O hızlı akan hayat Güler Yengemizi de aramızdan aldı.
     Rahat uyusun. Toprağı gözleri gibi gülen çiçeklerle dolsun. Onu hep saygıyla anacağım. Tüm yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar kendisine rahmet diliyorum. 28.09.2011 /Necat BAYRAKTAR


2232 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜRDEVAN - 19/12/2018
Umut tarlasına tohum ekerken Yoksulluğun bileğini bükerken Yeni hedeflere kürek çekerken Türlü yola düşünceye başvurduk Hayal dünyamızı yeniden kurduk
Diyorum - 25/02/2017
Siyaset yapanın koluna sazı Almasına artık hayır diyorum Beş asır öncenin - davullarını Çalmasına artık hayır diyorum
Algı yönetimi: Ne demektir? - 16/01/2017
Ülkemizde son bir yıl içinde çok kullanılan bir kavram... Peki nedir algı yönetimi? Toplumun algılarını özellikle siyasette kontrol etme istenilen doğrultuda yönlendirmektir.
Burası Türkiye Yıl: 2014 - 16/05/2016
4 Bin çocuk için taciz davası açıldı. Her ay 650 çocuk için adli tıpa taciz davası geliyor. Zorla evlendirilen kız çocuk sayısı: 31 bin 337
EFKÂR TEPESİ - 21/02/2016
İstemem ne küpe ne altın zincir Su altında ağlar beyaz bir incir Cerattepe gitse yüreğim sancır Dere sesi /dalga sesi / çay sesi Selam memleketim Efkâr Tepesi
Bir Kuş - 01/01/2016
bir ben varım bir de turna yanımda Bir kuş bakışındayım dostum Rüzgârlara karıştı ıslıklarım Zaman mı önümde benim Ben mi arkasındayım zamanın bilmiyorum
Zehirli Dil - 30/10/2015
Ezop ve Dil başlıklı bir yaşanmış öykü olduğunu okuduk. Sanıyorum çok kimse bilir. Onu burada anlatmayacağım.
Haddini Bilmek: - 12/08/2015
Özellikle siyasilerin ağzından bu günlerde sık, sık duyduğumuz ‘’haddini Bilmek’’ deyimi dilimizde çok kullanılan deyimlerden biridir.
Gezinin İkinci Yıl Dönümü: - 31/05/2015
Toplumsal Tarihimize “GEZİ OLAYLARI” olarak geçen eylemlerin ikinci yılındayız. Herkesin bildiği gibi… İstanbul da Gezi Parkının bulunduğu alana AVM yapılması amacıyla başlayan hükümet girişimine o çevrede yaşayan insanların karşı çıkışıyla başlayan
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam84
Toplam Ziyaret331432
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339