• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
Çarıklarım (Çalınan Lastiklerim)
10/03/2012

  İspantikler'in sırtında  öküz otlatıyorum.Ani bir çığlık  rüzgarla beraber tepelerde yankılanarak bana kadar geldi..Ablamdı gelen.Asım öğretmen onu ilkokula kaydetmiş. Benim içinde ,seneye inşallah demişti.  Ablam sevincinden uçuyordu.Ben evin ilk erkek evladı ,ocağı tüttürecek  evlat olduğum için alede  kızlara göre torpillliydim. Ablamında beni kıskandırması için tam fırsat doğmuştu.''Oh  olsun ,bari sen yazılamadın'' der gibiydi.  Ablamı kıskanmıştım okula gidebileceği için. Bende okula gitmek istiyordum.Öküzleri bıraktım İspantik'lerde.Koştum eve kadar.Öğretmen daha gitmemişti.Okula gitmek istediğimi söyledim, ama öğretmen kabul etmedi.Beyaz yakalıklı önlüğü giymeyi çok istiyordum.Olmadı.O kış  camiye gittim.Kuran okumayı öğrenmek için.

İlkokula şakayla karışık olsada gavur mektebi deniyordu.Biz ufak takım müslüman mektebinde okuyorduk.İlkokulda okuyanlardan daha kalabalıktık.  Bazan cami kapısından  geçerken  onları  kartopuna tutardık. Bizim gurubumuz çok küçük olduğu için çoğu kere ciddiye almazlar,bazanda kızarlarsa karın içine atar  karla yoğururlardı.

Bir yılı iple çektim.Nihayet ilkokula yazılmıştım.Sevincimden içim içime sığmıyordu.Sevinçten uçuyordum..Okula köyü  geçerek Napızar'lardan  gidiliyordu.Artık beyaz yakalıklı  ve önlüklüydüm.Kendimi  çok daha yakışıklı buluyordum beyaz yakalığım ve önlüğümle.

                Ayakkabıdan büyük sorun vardı.Eskimiş kamyon lastikleri soyularak yapılan kamyon lastikleri vardı.Burnu havaya doğru kıvrılmış,kenarları  küçük çivilerle çakılmış,çivi aralarından çok kolaylıkla su alır ayakları ıslatırdı.Karda ve ıslak yolda çok fena kayardı.Okula giderken yolun büyük kısmını kayarak giderdim. Tahta bavuluma  binerek  kayarak inerdim  napızarların alt başına kadar.Tahta bavulum fazla aşınınca  ,kamyon lastiklerimin   üzerne kuk oturma pozisyonunda   oturur,  tahta bavulumu yerde sürüyerek hem dengeyi sağlamak hemde fren yapmakta  kullanarak kayardım .Yürümem gerektiği düz yada yokuşlarda özel teknik geliştirmiştim.Bacaklarımı yana açarak ayaklarımın kenarlarına basarak merdiven basamaklarına paralel basacak pozisyonda düşmeden yürümeye çalışırdım .Bu vaziyette yürümek  bacaklarımın dışa açık şekilendirmiştir. Halen  hazırol vaziyetine geçerken  Ayaklarımı birleştirmede zorlanırım. Bütün tedbirlere rağmen pantolonun kıçı kurumazdı,akşama kadar kıç üstü düştüğümün sayabilmem mümkün değildi.Başka bir giyecek ÇARIKtı.Bizim evde çarık dikim ustamız sevgili annemizdi.Babam o işlere bakmaz yada beceremezdi,belkide annem nasıl olsa yapıyor diye kaytarırdı o işten.Pek vaktide olmazdı.Belkide  esas neden buydu. Hasat zamanlarının dışında kalan zamanlarında Tütün,yada çakasak kaçakçılğı yapar para kazanmaya çalışırdı.Hopa'dan  Kars'a atla kira taşındığını,hatta bazı ÇALBADARLARın daha çok yük götürebilmek için atının heybesini omuzunda götürenler olduğunu duymuştum.                                                                                                            

                                     Çok meşakatli bir şeydir çarık giymek.Ham sığır derisinden yada daha iyisi  camuş derisinden yapılır.İyi usta tüylerini kazır çarık yapılacak derinin.Annemin çok vakti olmazdı o kadar.Kenarlarından sırımlık keser onunla etrafını diker ip geçirilip bağlanacak yerlerini (kopolarını)yapardı.Ayağa ölçülerek yapıldığından ilk giydiğinizde  hoşa bile gider . Oldukça hafif,çevik hareketlerle koşabilir insan.Sıcak havada kuruyunca  deri çeker ayakları sıkar. Yağmurda yaşta ıslanınca  kendini bırakır   gevşer. Ayağınız çarığın içinde kayar. Kaygan  zeminde yürüyormuş hissedersiniz. Hele çılak  çuluk diye bir ses çıkarır ki  nefret ederdim bu sesten.

               Babam her yıl Artvin'e giderdi atla. Yıllık purti(kumaş ve bez cinsi tüketim malları)ihtiyacını  SÜMER banktan en uygun fiyata alırdı. O yıl yine kışın ortasında Atı ile gidip sümerbanktan ihtiyaçları satın almıştı.Evin byük oğlu olarak ta bana torpil geçmiş ,biraz paraya kıyarak bir çift Trabzon lastiği dediğimiz kara lastiklerden almıştı.Oh be dünya benim olmuştu.Hayatımda hiçbirşey o kadar mutlu etmemişti.Lastiklerimi hep elimde taşımak istiyordum. Giymeğe kıyamıyordum.Akşamları ne olur,ne olmaz diye yatağıma alıp beraber yatıyordum. Benden büyük iki ablam babama darıldılar niye bize yokta sadece oğluna aldın diye.Herkese  yetecek paramız olmadığı,bir dahaki sefere de onlara alacağına söz  verdi ,onlara da alamadığı için çok üzgün olduğu bütün halinden belliydi.

                Öğretim yılı bitti.İlkbahar geldi.Kuzu otlatıyoruz  kışlalarda .Derenin karşı tarafında, epeyce  uzun bir oluktan suyu akan Kamil dedenın pınarı var.Buz gibi suyundan içtik. Ormana dağıldık çam sakızı toplamak için . Asiye (Gerçek adı değil)                   abla bir ara bana yaklaştı. **Köksal bir sakız gördüm  ki onu ancak sen toplayabilirsin.Gel bak hele.**Pınarın tam arka tarafında alttan yapışık ,biraz yükseldikten sonra ayrılmış iki kocaman köknar ağacı ,üç adam boyu yukarıda parlıyan güzel bir  sakız .Yok canım ben çıkamazdım bu ağaca. Hem tırmanırken lastiklerim yırtılabilirdi .Buna asla yeltenemezdim.Asiye abla ısrar etti.Ben   yok dedim. O ısrar etti.Sonunda **senin  erkekliğinden ne çıkar şu ağaca bile çıkmaya korkuyorsun* deyince iş değişti.Erkeklik olunca ucunda  sıyırtmakta olsa  kaçmak olmaz. **Ya allah ya bismillah  **dedim.Tırmanmaya başladım. Asiye abla  Lastiklerini yırtabilirsin,çıkarsaydın keşke.*demesiyle hak verdim ona. Ayaklarım biraz çizilsede önemli değildi.İyileşirdi.Ya lastiklerim yırtılırsa  onları yeniden almak hiç kolay değildi.Olmaz. Lastiklerimi çıkardım.Ağaca tırmandım.Sakızı topladım. Aşağıya indim. Hayret, herkes  Asiye ablada gitmişti. Lastiklerim yoktu ortalıkta.Vurulmuşa döndüm.Aradım.Çalıların içine baktım. Karla kaplı ağacın altını karları  karıştıra karıştıra ararken sesli olarakta ağlıyordum.Lastiklerimin kara karıştığını düşünüyordum.O gün akşama kadar ağladım.Bulamadım: Akşama babama olanları anlattım.Babam *oğlum ayakkabıların çaldırmışsın. Büyük ihtimallede Asiye çalmıştır.Ama o kadar çocuğun içinde suçlamak olmaz.

              Ertesi günü oraya gittim aradım,daha ertesi günü,daha ertesi günü.........Oralara yolum düştüğünde hep belki çalılıkların altında olabilir düşüncesi ile aradım.

                      Her kışlalara çıktığımda,Kamil dedenin pınarından su içer  15-20 metre tepeye doğru çıkar lastiklerimi kaybettiğim köknarın altında oturur bir sıgara içer o günleri sessizce içimden yeniden yaşardım. Yıllar sonra kızım,damadım ve torunlarımla köye gelmiştik.İlk ziyaret ettiğim yer  artık benim ağacım  gözüyle baktığım köknarımdı.Heyhat. Ağacım kesilmişti.Yerinde çatallı kütüğü ile duruyordu.Oturup (Yıllardır sıgarayı bırakmış olmama rağmen)Damadımdan aldığım sıgaramı içtim.Geldiğimde hiç unutamadığım ağacımın kütüğü  önünde sıgaramı içeceğim.

                                            

                                                

                                                                 ******************

                                              İlkokulda çok kalem problemim oldu.Bir kurşun kalemim olurdu okul açıldığında .Onuda kör bıçakla ucunu açarken  kırılır ,biterdi.İkincisinin alınması epey zaman alırdı.Ben 1.sınıfken Hükmettin Samskar'dan  kurşun kalem almış. Okulda satıyor.Benim de kalemim yok. Borca bir kalem aldım.Ertesi günü parasını getireceğim.Kalem gerçekten çok kötüydü.Hemen ucu kırılıyordu.Bir kere   ucunu açınca kullanılmayacak kadar kötü olduğunu anlayınca geri vermek istedim,ama o kabul etmedi.O gün kullanırken kalanı  azıcık kalmıştı zaten. Akşama babama anlattım bir kalem aldığımı ve 25 krş. Ödemem gerektiğini. Babam**getir bir göreyim aldığın kalemi** demesiyle kalemden  kalan küçücük  parçayı getirdim. Kalem kırığı gibi parçayı gören babam bana inanmadı.  25 krş. u da vermedi.

                                              Ertesi sabah okula geldiğimde Hükmettin yolumu kesti. Parayı istedi.Çürük kalemi verdin. Gibi bahaneler söyliyecek oldum. Sökmedi. Rest çekemezdim. Benden çok güçlüydü.Üstelik her şey onu haklı gösterecek tarzdaydı.Çekti, çantamıntamı  aldı elimden. 25 kuruşu getirir çantanı alırsın  dedi yürüdü .Öğretmenimiz Nuri Cemal Çelik beni ağlarken görünce şikayet ettimsede * Haklı*  dedi  * getir parasını al çantanı.*Ertesi günü yalvar yakar aldım babamdan  25 kuruşu. Yine kalemim bitmişti. Babamdan  parada istiyemiyordum. Yeni aldın daha diyecekti.Uzun zaman kalemsiz  bazan da arkadaşlardan idare ettim.

                                                      O gün bugün kalemlere karşı zaafım var. Nerde hoşuma giden kalem görsem alıyorum. Artık her taraf kalem oldu. Hanım şikayetleniyor.  **Yetmez mi ,dip köşe kalem doldu.Ne yapacaksan bu kadar kalemi bir anlasam**

 

                                                                                                               Köksal Bayraktar

                                                                                                                    3şubat 2012  Chavanoz

                                                     



1936 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

     20/03/2012 17:25

içim acıdı köksal amca ama bir o kadarda senle gurur duydum asiye ablana sıra gelince allah affetsin demekden başka yapacak bişey yok herkese selamlar
aysu aksakal

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam19
Toplam Ziyaret333003
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382