• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Necat BAYRAKTAR
necatbayraktar@hotmail.com
BOZ URBALI ÇOCUKLAR
17/04/2012

Köy Enstitüleri Orta Çağ Karanlığından Batı Aydınlanmasına doğru atılan adımları gerçekleştirmek için kurulan, Toplumsal hayata en büyük katkıyı sunmuş eğitim ve aydınlanma kurumlarıdır. 

     Kümesten başlayarak hayvancılığın, sebzecilikten başlayarak tarımın her alanında ayrıca bilim sanat edebiyat, felsefe ve dünya kılasikleri ile birlikte hayatı bir bütün olarak ele almış, toplumsal hayata yeni bir yön yeni bir şekil vermeye öncülük etmiş kurumların en etkilisi olmuştur. Sayıları toplam YİRMİ BİRDİR. Yukarıda görüldüğü gibi hayatın her alanında bilgili iyi yetişmiş ON YEDİ BİN civarında öğretmen yetiştirmiştir. 17 Nisan kuruluş yıl dönümleri nedeniyle bu kurumları ve yetiştirdiği öğretmenleri saygıyla anıyorum.   

BOZ URBALI ÇOCUKLAR  

 

 

Bu günden bakıldığında yukarıda gördğünüz BOZ URBALI ÇOCUKLARIN yaşadıkları ancak birer masal olarak görülür. Daha 10- 12 yaşlarında iken okudukları okulların bile çoğunu kendi elleri ile yapmışlar. Yedikleri sütü eti yumurtayıve sebzeyi kendileri yetiştirmişlerdir. Buna rağmen ülkenin en ünlü yazarları da bunların içinden çıkmıştır.  

 

 

Boz urbalı çocuklar 

 

Ormanları gür 

Suları gürül, gürül 

Havası çam ağaçlarından süzülmüş 

Topraklarında can biterdi Anadolu’nun 

 

Örenler tanığıydı acıların 

Hükümdar buyrukları yürür isyan yasaları işler 

Yemen Türküleri söylenirdi kör savaşlardan sonra 

 

Ağızlar şükür duasında 

Gözbağına kelepçeli insanlar 

Diz çökülmüş yazgıların önünde 

Bakışları ekmeğe aç bilgiye çarığa muhtaçtı bebeleri 

 

Toplandı Boz Urbalı Çocuklar 

Karıncalar gibi daldılar toprağa  

Tüneller açtılar karanlıktan aydınlığa 

Temellerinden girip çatılarından çıktılar okullarının 

 

Minik elleri ile yirmi bir anıt yarattılar   

Yirmi bir anıt yirmi bir güneş gibi doğdu boz kırda 

Köyler dolusu yıldızlar yağdı her birinden 

 

Ortaklardan Hasan Oğlan’a 

Beşik Düzden Akça Dağ ‘a el sallandı 

Yola çıktılar Savaştepe’den 

 

Işığa alıştılar      

Zamanları yoktu terlerini silmeye 

Bayramlarda bile bayramlar için çalıştılar  

 

Bahçelere, bahçıvan  

Sınıflara öğretmence girdiler 

Yaşamın her alanına yöneldiler 

Arılar gibi doldular kara kovanlarına köylerin 

 

 

Ayaklarını daha bir canlı vurdular 

Daha bir bilinçle vurdular delikanlılar 

Halaylarda bel bükmeler horonlarda diz kırmalar değişti 

 

Mehmet’lerin sözcükleri çoğaldı. 

Hak dedi hukuk dediler adını işittiler bilimin 

Yorumlar gibi oldular fermanını padişahın 

Bozuldu kısa ezberler güzel günlere göz kırptılar 

 

Türküleri coştu şiirleri gürledi 

Romanları Kızılırmaklar öyküleri Çoruhlar gibi aktı 

Güzel günler göreceğiz çocuklar Güzel günler göreceğiz  

Dedi ozanları 

 

Yirmi bir okul 

Yirmi bir güneş gibi doğdu bozkırda 

Köyler dolusu yıldızlar yağdı her birinden 

 

Gözleri kamaştı yarasaların 

Karanlık korktu telaşlandı   

Örttü kara örtüsünü yıldızların üstüne        

 

Unutma  

Tohumlar kara toprakta filiz verir 

Yeni destanlar güneşli havalarda yükselir yükselir, yükselir gelir 

 

Necat BAYRAKTAR 

 

Not: 

Bu şiir 1994 yılında Sakarya Eğitim-Sen Şubesinin, konusu; Köy Enstitüleri olan şiir yarışmasında birinci seçilmiştir.



2024 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Köy Ensitüleri     17/04/2012 23:50

Bugün bir köy ensitülü yaşlı bir bayandan demokrat partisinin iktidara gelince ilk icraat olarak yukarıdaki resimde de görülen kızları İzmirde ayrı bir okula gönderdiklerini öğrendim.Bu zihniyet bugünde iktidarda ve 2012 yılında bunların yaptıklarından utanıyorum.
Şener AKPINAR

Yazarın diğer yazıları

KÜRDEVAN - 19/12/2018
Umut tarlasına tohum ekerken Yoksulluğun bileğini bükerken Yeni hedeflere kürek çekerken Türlü yola düşünceye başvurduk Hayal dünyamızı yeniden kurduk
Diyorum - 25/02/2017
Siyaset yapanın koluna sazı Almasına artık hayır diyorum Beş asır öncenin - davullarını Çalmasına artık hayır diyorum
Algı yönetimi: Ne demektir? - 16/01/2017
Ülkemizde son bir yıl içinde çok kullanılan bir kavram... Peki nedir algı yönetimi? Toplumun algılarını özellikle siyasette kontrol etme istenilen doğrultuda yönlendirmektir.
Burası Türkiye Yıl: 2014 - 16/05/2016
4 Bin çocuk için taciz davası açıldı. Her ay 650 çocuk için adli tıpa taciz davası geliyor. Zorla evlendirilen kız çocuk sayısı: 31 bin 337
EFKÂR TEPESİ - 21/02/2016
İstemem ne küpe ne altın zincir Su altında ağlar beyaz bir incir Cerattepe gitse yüreğim sancır Dere sesi /dalga sesi / çay sesi Selam memleketim Efkâr Tepesi
Bir Kuş - 01/01/2016
bir ben varım bir de turna yanımda Bir kuş bakışındayım dostum Rüzgârlara karıştı ıslıklarım Zaman mı önümde benim Ben mi arkasındayım zamanın bilmiyorum
Zehirli Dil - 30/10/2015
Ezop ve Dil başlıklı bir yaşanmış öykü olduğunu okuduk. Sanıyorum çok kimse bilir. Onu burada anlatmayacağım.
Haddini Bilmek: - 12/08/2015
Özellikle siyasilerin ağzından bu günlerde sık, sık duyduğumuz ‘’haddini Bilmek’’ deyimi dilimizde çok kullanılan deyimlerden biridir.
Gezinin İkinci Yıl Dönümü: - 31/05/2015
Toplumsal Tarihimize “GEZİ OLAYLARI” olarak geçen eylemlerin ikinci yılındayız. Herkesin bildiği gibi… İstanbul da Gezi Parkının bulunduğu alana AVM yapılması amacıyla başlayan hükümet girişimine o çevrede yaşayan insanların karşı çıkışıyla başlayan
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam16
Toplam Ziyaret332439
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704