• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
DOĞU VE BATI MEDENİYETİNDEN İNSAN
12/03/2013

                     Enstantaneler

 

   **  Batı medeniyeti  ,bu medeniyetin terbiye ettiği insan   modeli :  **                         

                                       Fransa'nın  LYON kentine yakın ama  GRENOBLE ili  sınırlarında  olan CHAVANOZ  kasabasında  Türkiye'li işçi çocuklarına türk dili ve kültürü dersleri vermek üzere öğretmenliğe başlamıştım.Buraya gelmek , göreve başlamak ,görev yapabilmek hiç kolay olmadı.Yöreye değil Fransa'ya gelen ilk öğretmenlerdendim.Neyi nasl yapacağımı ,nerede çalışacağımı dahi bilmiyordum.En büyük dil sorunu vardı.Ben bilmediğim gibi benden önce gelen işçilerde fazla bir şey bilmiyorlardı.

                                     Ulaşım için araba şarttı. Ehliyet almak için okula gittim. Hem biraz dil öğrendim,hemde ehliyetimi aldım.Böylelikle 200 den fazla öğrenciye  ulaşma imkanı bulmuştum.Isparta'lı yılmaz    mide kanaması sonucu vefat etmişti. Cenaze işlemleri için arabamla ve mahalleden birkaç türkle hastahane dönüşü   sol taraftaki  araba parkına girmek için sinyalimi verdim ,dönüşe geçmek için hazırlandım.Önden gelen yoktu. Arkadan gelen beni beklemeliydi.Dönüşe geçtim. Sağ tarafımdan gelen gürültü hepimizi korkuttu. Sollayan birisi ile  kaza yapmıştık. Arabaları olduğu gibi bıraktık. Burada karşılaştığım ilk kazaydı.

                .Henüz yeterince dilde bilmiyorum.Diğer arabanın sahibi yüksek  sesle bir şeyler söylüyor beni suçladığı muhakkaktı.  Ben şaşkın,şaşkın  ellerimi oğuştururken  karşı taraftan gelen , orta yaşlı ,Lenin   sakallı,düzgün giyimli bir fransız arabasını park ederek yanımıza geldi.Selamlaştıktan sonra

                --- Ben  duruma şahidim. Yolu boşaltmak  durumundasınız. Başka bir kazaya neden olabilirsiniz.Dedi.Zaten fazla seçeneğim yok benim. Bir taraftan da  hani bizde derlerya İT İTİN AYAĞINA BASMAZ.Hakkı değil ,yakınını koruma,haklı görme  bilinç altı.

                Bunlarda iki fransız. Ben haklıyken  haksız çıkaracaklar. Eyvah ki ne eyvah.Yinede bir çözüm göründü ya yoktan iyidir diye düşünüyordum.

                                          İkimizde arabalarımızı  parka çektik.Adam diğer kazazadeyle  konuşurken  kendisinin haksız olduğunu benim ise haklı pozisyonda olduğumu söyledi.Adam öfkelendi

                 __Sen nasıl böyle onun haklı olduğunu söyleyebiliyorsun.Üstelik ben fransız'ım.

                Adamın  daha lafı  bitmemiştiki  Lenin sakallı adam gürledi.

                 __Sen nasıl insansın ki  adam garip diye suçu üstüne atmaya çalışıyorsun.Pardon pardon insan dediğim için. ....Adamın kanı beynine sıçramıştı.Yüzü öfkesinden kıpkırmızı olmuştu. Söylediği  aşağılayıcı laflar öfkesini  bastıramamıştı.Yumruğunu sıktı adama doğru.Ama vurmadı. ''Cehenneme kadar yolun var ,defol'' diyerek adamı kovaladı.Bana dönerek  KOSTA (Kaza halinde  durumu izah etmek için   matbu doldurulacak kağıt) kağıdı varsa ver dedi. Kağıdı aldı  sigorta poliçesi ,ehliyet yazdı çizdi.Doldurdu. Bana imzalattı.Kendisi  adını adresini kimlik bilgilerini ,telefon numarasını yazarak imzaladı.Eğer gerekirse mahkemeye bile gelirim.Sadece beni araman yeter .  O ana kadar arabasının yanında sesizce duran adam yaklaşarak    ''''Haksızlığımı kabul ediyorum. Bay dan ve senden de özür diliyorum.Eğer özürümü kabul ettiyseniz buyurun kahveye içecek ikram etmek istiyorum.

                Kahvede bir  turne o söyledi,bir turne ben .Tokalaşarak ayrılırken adam tekrar tekrar özür diliyordu. Vay anasını beeeee..... demiştim  kahveden çıkarken.Baatı medeniyeti  denen şey..

                            Doğrudan yana vicdanlara  sahip çok insanların olduğunu yıllar içinde anlayacaktım.

                                                          *****************************************

                                                      MESLEKTAŞIM   ''BÜTT''VE DÖNMEYEN DÜNYA

                                Büyük bir binanın ısı ve nem yalıtımını yapıyoruz.6-7  meslektaşız.Çok güzel    uyumlu bir ekibimiz vardı.Cezayirli İbrahim .Benden biraz yaşlı.Cezayir kutuluş savaşında  genç  bir delikanlı imiş.Çektiği acıların hikayesini ondan dinlerdik.Gece  cezayir  kurtuluş  ordusu gelir tekme tokat   yollara barikatlar kurdurur,sabah olunca Fransız askerleri  barikatları  zorla temizlettirirlerdi.İtaat etmemenin sonucu iki tarafta da   yerinde sorgu sualsiz bir kurşundu.Bazan barikat kaldırırlarken  taraflar çatışır ortada biz kim vurduya giderdik der gözleri dolardı kaybettiklerini hatırlayınca. Tıknaz İtalyan asıllı Lusiyen  şantiye şefimizdi.Askerliğini Cezayirde savaş döneminde Meşhur Fransız  milliyetçisi ( faşisti ) JEAN MARİ  LÖPEN in birliğinde yapmıştı.Çok sakin ,anlayışlı ekibinde  çalışanın haklarını gözetmeğe çalışan biriydi.10 seneden fazla beraber çalıştım. Savaşla ilgili bir kelime bile etiremedim. İbrahim savaş anılarını ne zaman açsa ortamı terkeder. Yemekte bile olsa yarıda bırakır uzaklaşırdı.TRUK uzun boylu mavi gözlü yarı deli alkolik olmasına rağmen hep ekip arakadaşlarıyla olmuş kimseyi incitmemiştir.Askerliğini Vietnamda yapmış.Savaş sonrası   anormal davranışları olmuş.İtalyan ROBERT biraz cinsel fıkralara düşkünlüğü olan  biriydi .Karısından derlediği  belden aşağı fıkraları anlatarak güldürür moral kaynağı olurdu. Truk' ün üvey kardeşi vardı   BÜTT.Benim    ekip arakadaşım. Boyu 2 metreden biraz fazla. Tozak tomruğu gibi kaba ve çok kuvvetli biriydi.Aklı pek çalışmazdı.Şantiyenin fili  gibiydi. Nerde kaldırılacak ağır  şey olsa onu çağırırdık.Hiç itiraz etmez gelir istenenide yapardı. Öğlen yemeğini lokalimizde  büyük bir masanın etrafında yerdik.Herkes fazla gelen yemeğinden kalanı BÜTT' e  verir.

O da verilenlerin tamamını mideye indirirdi. Soframızda  hiç artık olmazdı  bu yüzden.

                   Katolik inançlı biriydi BÜTT.Birgün müslüman anarşistlerden  el kaide den felan bahsedecek oldu. Ben   hırıstiyanlığın engizisyon mahkemelerinden bahsettim.Hatta Galile ilk defa dünyanın yuvarlak ve kendi ekseninde döndüğünü söylediği zaman kilisenin bir yanlışını  açıkladığı için ölümle yargılandığını söyledim  ...Cümlemi tamamlamamıştım.

Öyle bir kahkaha attı ki   adam kafayı oynattı zannettim.

---Sen dünyanın yuvarlak olduğunu mu söylüyorsun.Birde herkes seni  bilge birisi olarak biliyor.Söylediğin lafa bak diyerek  alaya almağa başladı.Adam Galile'yi hiç duymamıştı Dünyanın düz olduğuna  kızıl öküzün boynuzunda olduğuna  inanıyor.Ne diyeceğimi bilemedim. Bu kadar bilgisiz hele avrupanın ortasında,fransa da...Bende şok olmuştum.Çay molası verildi.Lokalde toplandık.BÜTT hala mal bulmuş Mağrıbi gibi  kahkahalar atarak benim saçmaladığımı söyleyerek alay ediyordu..Ben meseleyi açıkladım. Herkes yüzüme bon bon bakıyordu.Kimsede ses yok.Sadece ROBERT '' arkadaşlar  bu tür bilgiler benim ihtisas alanıma girmez. Eşim daha çok bilir. Ben akşama  sorarım.''Diyerek işin içinden sıyrıldı.BÜTT keyifle bilgeliğinin(!) tadını çıkarırken okula giden çocuğu olup olmadığını sordum. Ortaokul son sınıfa giden bir kızı vardı. Kendisine    Mevzunun  ya şakayla karışık yada bir komşu çocuğuna sorarak bilgi almasını, yoksa çocuğunun gözünde  bilgisizliğiyle teşhir olacağını tavsiye ettim.

                  Lokalimizi akşamları kitleyip  anahtarını hepimizin bildiği bir yerde saklıyorduk. Sabah ilk gelen kahve makinasında kahve hazırlar.Beraberce kahvemizi içer işe başlardık.  O gün ben geldiğim de  erken bir saattı. Ama  kahve hazırlanmış olmasına rağmen ortalıkta kimse yoktu.Şantiyeye   göz  attım. Bizim BÜTT  işe başlamış bile.Kahve içmeğe çağırdım gülerek. Yüzünü bile dönmeden eliyle sadece duyduğunu belli ederek   yüzünü  saklamaya çalışıyordu.Biraz sonra herkes geldi. ROBERT:

--Eşime sordum.Aynen Bayraktar'ın anlattığı şeyleri anlattı.BÜTT'ün utancındanda  belliki o da bir yerden doğruyu öğrenmiş.Fazlada üstüne gitmiyelim.Yeterince utandı zaten.

                 Öğlende   elinde iki şarap şişesiyle masada herkese birer bardak hazırlamış.''Ben Bayraktar'a  haksızlık ettim. Özürümü kabul etmesi için  onuruna ikramda bulunuyorum. El sıkıştık.Kadehlerimizi arkadaşlığımıza kaldırdık. Yoğurda kara dediği için sadece benim dediğim doğru sayılsın diye  ısrar edenlerle karşılaştım ki ülkemde.  Batı medeniyeti ''doğruyu gördüğü zaman inatlaşmamakta  bu medeniyetin bir oluşumu olduğunu düşündüm.

                                          **********************************

                                          HİKAYE_İ  KEL HASAN

                          **Doğu medeniyeti ve insan   manzarası**

              Bahar geçmiş. Yaza doğru.Akşam iş bitişi Meyziyeu 'ya geldim.Komşularımızdan dört  yakışıklı genci arabamın yanında buldum.Beraber   Chavanoz'a doğru yola çıktık.

.Şaka şenlik giderken   ilerde biçilmiş bir çayırın ortasında bekleyen iş arkadaşım  Yozgatlı Hüseyin'i gördüm.Arabasının yanında bekliyor.Az önce  çıkmıştı benden.Arabası  mı bozuldu endişesiyle çayırın ta ortasında bekleyen  Hüseyin'in arabasına  arkadan iyice yanaştım.Hüseyin gençlerin hepsini tanıyordu.Gülerek ''Hocam bu ne fors böyle .Korumasızda gezmiyorsun  haa... Yoksa yol kesip adam mı dövüyorsunuz? Gibi laflar ediyordu.Bende he dedim. Şimdi senden başlıyorum önce arabanı eziyorum benim mersede le sonrada sıra sana gelecek.Zaten eski reno toros arabamla  onun arabasını  biraz ittim.

               Hüseyin  işten gelecek eşini bekliyordu.Gençler indiler  Hüseyin'le  selamlaştılar.Bende ona yaklaşırken lağubalı el kol hareketleriyle şakaya devam ediyordum.

Tam bu anda Ankara'lı  kel  Hasan da arabasıyla ordan geçerken  uzaktan beni  öyle görünce merak etmiş bize doğru geldi. Arabasından inerek ''Kavga etmeyin.Ayıptır falan demesiyle ben horozlanmanın dozunu artırdım.Zaten deli düzün ortası.İyice bağırmaya  çaktırmadan göz kırparak  incitmeyecek ağır sayılabilecek laflar etmeye başladım.

              Kel  Hasan   meseleyi anlamak isteyince  şakayı anlasın diye  iyice sulandırdım.

__Şu meymenetsiz Yozgatlı gelmiş çayırın ortasında durmuştu.Bende arkadan geldim.Vurdum.Arabamın önü çizildi.Bu adam zararımı ödemeyi kabul etmiyor. Hüseyin de bana  laf yetiştirmeye gayret ediyor. Bir de  Ermeni olduysak ne olduk falan lafı  etti.Kel Hasan  yanaştı  arka arkaya duran arabalara baktı.Onun duyamayacağı bir sesle.

__ Arkadaş inat etmeden vaz geç. Birkaç kuruş öde,anlaşın ne olacak üç günlük yalan dünyada. Diyerek  arabasına binip yoluna devam etti.

                  Aynı hafta sonu.Büyük bir pazar  yerindeyiz eşimle.Hüseyin  eşiyle karşıdan gülerek geldi . Selamlaştık.

__Dün iyi hava attın  .Haydi şimdi bir kahve ısmarla   diyerek koluma girdi.Kahveheneye doğru  yöneldik. ''Amma da dolandı makaraya kendi kendine   falan deyip gülümserken karşıdan gelen  Kel Hasan' ı fark etmemiştik.Ağzı açık bizi izliyordu.   ''Bu ne böyle canciğer kuzu sarması.Dün kavga ediyordunuz....Bir ara yüzü allak bullak oldu

__Yoksa.................... hıııııı anladım'' hiç Bir şey demeden  döndü gitti. Gidiş o gidiş.

 

 

                                            Köksal Bayraktar .....9/03/2013 Chavanoz

 

 

          

 

 

 

 

                 

 



2749 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam57
Toplam Ziyaret332690
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398