• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Necat BAYRAKTAR
necatbayraktar@hotmail.com
Kendime İhanet Etmeyeceğim
27/09/2010
                    Sonuçsuz kaldı. AKP şimdi bu çizgidedir. Bir şeyler yapmaya mecburdur. Ama mümkün olduğu kadar da kaytarmaktadır. Samimi olmadığını kendine demokrat olduğunu bizde biliyoruz. Şimdiye kadar yapılan anayasa değişikliklerini yapanlar çok mu samimi, çok mu demokrattılar? Mecliste bulunan bütün partilerden eşit sayıda bir anayasa komisyonu kurulsun” önerisine sadece CHP karşı çıktı. Eğer karşı çıkmasaydı şimdi evet / hayır’ı değil “nasıl bir anayasa “ tartışmasını yapıyor olacaktık. Yeni önerileri olmayan diğer partiler elbette Hayır diyecekti. Demek ki onlar geleceğin ve umudun partisi değiller. Onlarına hayır’ına bel bağlanmaz. Buraya kadar anlatılanlardan daha önemli bir durumun olduğunu düşünüyorum. Oda on iki eylülün gerçek mağdurlarının evet / hayır dayatmasında ikiye ayrılmalarıdır. Bu tartışmanın en azından genç kuşaklar için bir toplumsal bellek oluşturacağını düşünüyorum. Sadece bunun için bile “evet denilmesi gerekmez mi? Mağdurların bir kısmı yetmez ama değişsin” derken bir kısmının da yetmez değişmesin” demesi genç kuşakların beyinlerinde acaba on iki eylüle bir kısım solcular tarafından haksızlık mı yapılıyor? Kuşkusu yaratmaz mı? Koramiral Atilla Kıyat'ın "faili meçhuller ve gözaltında kaybedilmeler 'devlet politikası' idi" itirafının ardından, Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can'dan çok çarpıcı bir saptama gündeme damgasını vurdu: "Hsyk olmasaydı, 17 bin faili meçhul olmazdı." Bu saptamayı yapan Can, Doğan Öz cinayetinin yargı eliyle kapatıldığını söyledi. "Birinci, ikinci ve üçüncü faili meçhuller işlendiğinde adliye aktörleri harekete geçse bu sayı 17 bin beş yüz olmaz, 5 veya 6'da kalırdı." ifadelerini kullandı. Osman Can, Şemdinli'de Savcı Ferhat Sarıkaya 'yeter' dediği zaman Hsyk'nın Adalet Bakanlığı'nın yakasına yapıştığını ve savcının görevden el çektirildiğini ifade etti. "militarizm değil, adalet önemlidir. "Erzincan soruşturmasını yürüten ve burada bir generali sanık durumuna düşüren iddianameyi yazan savcıların görevden alınmasını da örnek olarak gösteren Can, bugüne kadar militarizmin değil, adaletin önemli olduğunu düşünen bir HSYK olsaydı, faili meçhuller konusunda tavır koyacağını ve bir savcının da 'hayır ben bu işlere dokunmam' davranışını gösteremeyeceğini söyledi. Dün; 6 -7 Eylül olaylarını, 27 Mayıs’ı, 12 Mart'ı, Denizleri, idamları, İbo'yu, işkenceleri, Mahirleri, Kızıldere’yi, 1 Mayıs 77'yi, Sivas'ı, Çorum'u, Maraş'ı, Madımak'ı, katliamları, Mamak'ı, Diyarbakır'ı, Metris'i, Erzurum'u, Erzincan'ı, Kemah'ı, köy boşaltmalarını, faili meçhulleri...28Şubat'ı,27 Nisan'ı ve Hirant Dink’i unutmadık, unutturmayacağız! Yaşar Büyükanıt’ı “iyi çocuk” Ali Kaya’yı, işsiz, aç ve susuz bırakılan Ferhat Sarıkaya’yı, Adana Savcısı Sacit Kayasu’yu ve bu yargı sisteminin binlerce hukuksuzluğunu, hukuku katledişini. Unutmadık. Unutmayacağız. Bugün; Edirne, Adapazarı, İzmir, selendi, Bozüyük, İnegöl ve Dörtyol’da olanları Unutmadık. Unutmayacağız. Dün onlarca mitingde “12 Eylül Anayasası değişsin.” Darbeciler yargılansın.” Diye slogan attığımı unutmadım. Unutmayacağım. Biz Adapazarı’ndaki linç ve tahrip olaylarının faillerini biliyoruz. Yargı biliyor mu bilmiyor mu? Dediğimizde karşımıza AKP ile dikilmenin ne önemi olabilir ki? Evet. AKP kendisi için demokrattır. Ama ülke için demokrasi isteyenlerin daha çoğunu istemeleri ve değişimin öncüsü olmaları gerekmez miydi? AKP Yİ değişimin en iyi örnekleri ile sıkıştırmalarını beklemek bizim hakkımız değil ‘miydi? Dün cop, dipçik ve işkence tehdidine rağmen hayır dediğim anayasaya bugün de değişsin diyerek evet diyeceğim. Kendime ihanet etmeyeceğim. Önümüze iki seçenek kondu. Evet / Hayır. Bir gurup yetmez ama evet, bir grupta boykot seçeneğini seçenek olarak geliştirdi. Tarihimizde ilk kez sivillerin iradesi anayasa değişikliğine yansıyacak. Ben de değişimden yana oy kullanıp evet diyeceğim. 13.08.2010 Necat BAYRAKTAR


1447 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

İhanet konusunda yorum     19/02/2011 09:00

Bu kadar güzel ve aydınlatıcı bir yazıdan sonra diline sağlık Necat Bayraktar diyorum.Biri hariç bütün tespitlerine katılıyorum.İhanet etmeyeceğim diye evet diyerek şeriatın bir yolu daha açılmış oldu.Halifeliğin getirilmesi tartışılıyor.Yani katrandan çık zifte düş misali.
Köksal BAYRAKTAR

Yazarın diğer yazıları

KÜRDEVAN - 19/12/2018
Umut tarlasına tohum ekerken Yoksulluğun bileğini bükerken Yeni hedeflere kürek çekerken Türlü yola düşünceye başvurduk Hayal dünyamızı yeniden kurduk
Diyorum - 25/02/2017
Siyaset yapanın koluna sazı Almasına artık hayır diyorum Beş asır öncenin - davullarını Çalmasına artık hayır diyorum
Algı yönetimi: Ne demektir? - 16/01/2017
Ülkemizde son bir yıl içinde çok kullanılan bir kavram... Peki nedir algı yönetimi? Toplumun algılarını özellikle siyasette kontrol etme istenilen doğrultuda yönlendirmektir.
Burası Türkiye Yıl: 2014 - 16/05/2016
4 Bin çocuk için taciz davası açıldı. Her ay 650 çocuk için adli tıpa taciz davası geliyor. Zorla evlendirilen kız çocuk sayısı: 31 bin 337
EFKÂR TEPESİ - 21/02/2016
İstemem ne küpe ne altın zincir Su altında ağlar beyaz bir incir Cerattepe gitse yüreğim sancır Dere sesi /dalga sesi / çay sesi Selam memleketim Efkâr Tepesi
Bir Kuş - 01/01/2016
bir ben varım bir de turna yanımda Bir kuş bakışındayım dostum Rüzgârlara karıştı ıslıklarım Zaman mı önümde benim Ben mi arkasındayım zamanın bilmiyorum
Zehirli Dil - 30/10/2015
Ezop ve Dil başlıklı bir yaşanmış öykü olduğunu okuduk. Sanıyorum çok kimse bilir. Onu burada anlatmayacağım.
Haddini Bilmek: - 12/08/2015
Özellikle siyasilerin ağzından bu günlerde sık, sık duyduğumuz ‘’haddini Bilmek’’ deyimi dilimizde çok kullanılan deyimlerden biridir.
Gezinin İkinci Yıl Dönümü: - 31/05/2015
Toplumsal Tarihimize “GEZİ OLAYLARI” olarak geçen eylemlerin ikinci yılındayız. Herkesin bildiği gibi… İstanbul da Gezi Parkının bulunduğu alana AVM yapılması amacıyla başlayan hükümet girişimine o çevrede yaşayan insanların karşı çıkışıyla başlayan
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret332332
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.304532.4339
Euro34.423434.5613