• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Adem Kaya
ademkaya08_@hotmail.com
BAŞKANLIK SİSTEMİ
21/03/2015
Yakın geçmişimizde yapılan anayasa referandumuyla cumhurbaşkanını halkın seçmesi,  yetmez ama evetçilerin katkısıyla kabul edilmişti. Bu yasa değişikliği ile başkanlık sisteminin ilk adımları atılmış oldu. Sistemin tarihteki uygulamalarını ve sonuçlarını araştırmaya çalıştım. Hangi ülkelerde uygulanıyor, faydaları ve zararları neler. Ülkemizde uygulanırsa muhtemel sonuçları neler olabiliri araştırmaya çalıştım.

      Ülkemizde ne zaman rejim sıkıntıya, krıze düşse akla ilk gelen düşünce, güçlü bir yürütme organı oluşturmak oluyor. 1980 öncesi cumhurbaşkanlığı seçimi krizinde  Milliyetci Cephe hükümeti başbakanı Süleyman Demirel tarafından gündeme getirildi. O zaman Demirel şöyle diyordu << Çok parçalı mecliste cumhurbaşkanını seçemiyoruz. En emin yol millete gitmek, cumhurbaşkanını  millete seçtirmektir.>> Cumhurbaşkanının statüsü değiştirilerek yetkilerinin artırılması( Büyük Millet Meclisinin feshetmek, genel seçime gitmek.v.s.) Böylece krizden erken çıkmak.

       Aynı düşünceyi Milliyetçi Hareket Partisi M.H.P. dillendirmiş Server Tanilli Devlet ve Demokrasi adlı kitabında<< Tekelci sermayenin vurucu gücü  faşist Milliyetçi Hareket Partisinin programında cumhurbaşkanını milletin seçmesi somutlaşmış seçim bildirgesinede girmişti>> diyor. Recep Tayip Erdoğan’da teyit ediyor.<< Alparslan Türkeş’te istiyordu>>   diyor. Yine Server  Tanilli<> diyor.

Tarihteki  örneklerden görüyoruz ki hangi rejim ve anayasa içinde olursa olsun genel oyla seçilmiş cumhurbaşkanı bu makama oturmakla yetinmiyor. Tüm kamu gücünü elinde toplayıp diktaya kayıyor. Çünkü, seçmenlerin doğrudan verdiği oyla seçilen cumhurbaşkanı giderek devletin tek güçlü organı haline geliyor.

          Birinci Dünya harbinden sonra A.B.D. yi örnek alan Almanya Parlamenter rejimi benimsemiş olmasına rağmen yürütmeyi güçlü kılmak adına cumhurbaşkanını genel oyla seçip yetkilerini genişletmişti. Hükümetler üstünde sürekli müdahalelerde bulunarak hükümetleri çalışamaz hale getirdi. Bunun sonucu olarak 1933te yetki kullanan kurumlar  Hitler’in eline teslim edildi. Sonuç 2. Dünya harbi Dünya kana bulandı.

          Yine 1962de Fransa’da yapılan anayasa değişikliği ile De Gaulle milletin oyu ile cumhurbaşkanı seçilmiş ancak o da tek adam  rölüne soyunup başkanlık yetkilerini kullanmaya kalkmıştır.

          Parlamenter rejimde kuvvetler ayrılığı ve eşitliği vardır. Yani Yürütme (Hükümet), Yargı (Bağımsız mahkemeler) ve Yasama (Meclis) Herbirinin ayrı ayrı görev ve sorumlulukları vardır. Hepsi birbirine eşit güçtedir. Bizim sistemimiz parlamenter sistemdir.

           Başkanlık sisteminde yürütme ve yasama güçlerinin bir çoğu başkanda toplanır. Bu sistemde (Başkanlık sistemi) hangi organın hangi yetkileri kullanacağı açık açık belirtilir. Böylece yetki kullanımında kargaşa çıkmaz. Başkanlık sistemine geçen ülkelerde rejim başkanlık sitemine göre düzenlenir, gereklı yasal düzenlemeler yapılır  öyle geçilir. Bizde böyle bir düzenleme yok.

           Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeler var. Onlardada demokrasi var. Ancak onların vatandaşları arasında uzlaşma kültürü gelişmiş. Bizim gibi kutuplaşmamış. Onlar kalkınmış milli gelirleri yüksek ülkeler. İç meselelerini halletmiş ülkeler. Bizim iç sorunlarımız var. Kürt sorunu, Alevi sorunu Azınlıklar sorunu v.s. Başkanlık sistemi bize uymaz. Ayrıca Cumhurbaşkanımız R.TayyipErdoğan’nındavranışlarına bakın. Kanunlara uymuyor. Kendi siyasal  görüşünde olanlara haksız çıkar sağlıyor. Denetlenemiyor. Güçler eşitliğine dayalı sistemde bile Yargı ve yürütme gücüne müdahale ediyor, hatta elinde tutuyor. Birde başkan olduğunu düşünün.

        Son söz Server Tanilli’nin "Demokrasiyi güçlü liderlere değil güçlü kurumlara emanet edin."

                                                                                   Adem Kaya



1097 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Yazı hk.     19/04/2015 14:44

Ayrıca bu sayfalarda ''YETMEZ AMA EVET'' çiliği savunarak kendisine ihanet etmiyeceğini savunan arkadaşlar halen herşeye rağmen aynı düşüncedeyseler onlar için sorun yok.Eğer yanıldıklarını düşünüyorlarsa ,hatalarını kabul edecek ve Karsniya:com okuyucularına düzeltme yapacak kadar dürüst olduklarını biliyorum.
Köksal BAYRAKTAR

Yazı hk.     19/04/2015 14:37

Adem Kaya'nın çok önemli değindiği konular.Bu kadar önemli konuları çok kısa özetlamiş.Biraz geniş anlatıma gerek vardı bence.Ülkemizin hukuk devleti sorununun hep hasıraltı olduğu.Mevcut kanunlara,evrensel hukuk kurallarının hiçe sayıldığı,sadece benim işime geleni meclisten geçiririm ,bugün yaptığımı yarın bozarım anlayışının hukuk olarak topluma dayatılması.Kişisel özgürlükler olarak başörtüsü ve dinsel meseleleri okullarda öğrenilecek meseleye indirgenmesi,toplumunözgür bireyleşmesi değil Ümmmet olarak tebalaştırarak Türkiye Cumhuriyeti yerine Osmanlı Cumhuriyeti hayalleri ve hezeyanları olduğu kanaatim.
Köksal BAYRAKTAR

Yazarın diğer yazıları

BAŞARISIZ DARBE GİRİŞİMİ - 23/08/2016
Ülkemiz tarihinde görülmemiş biçimde kanlı bir darbe girişimine sahne oldu. Sivil halk bombalandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı
YENİ ANAYASA LAİKLİK TARTİŞMALARI VE OSMANLICILIK - 23/05/2016
Bu yıl bir mayıs bayramı (2016) yeni anayasa ve Laiklik tartışmaları altında kutlandı. Hak-İş Sakarya’da dua ile kutlarken Memur-Sen Kahramanmaraş, Türk-İş Konya’da Kuran okutarak kutladılar.
İTAAT- BİAT VE ÖZGÜRLÜK - 16/04/2016
Şimdiki Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan Başbakanken “Taraf olmayan bertaraf olur” diyerek hükümete (Siyasi güce) taraf olunmasını, itaat edilmesini istedi. Aksi takdirde itaat etmeyenlerin yok edileceğini açıkça beyan etti.
TÜRKİYE’DE EĞİTİM SİSTEMİ - 24/02/2016
Bir toplumun, bir milletin varmak istediği hedefi ya da varmak istediği noktayı gerçekleştirecek olan o toplumun insanlarıdır. O toplumun beyin gücüdür. Bunu şekillendirecek tek faktör eğitim faktörüdür. Dolayısıyla siz nasıl bir düzen, nasıl bir sis
IŞiD-DAİŞ TERÖR ÖRGÜTÜ - 09/01/2016
İşid terör örgütü bu gün dünyanın baş belası olmuştur. Nedir bu Işid? Nereden çıktı, kim koruyor, son hedefi nedir?
Aydınlanma - 28/11/2015
Aydınlanma konusu üzerinde çalışan sosyolog ve bilim adamları birkaç tanım üretmişler. Bazıları şunlar.
NEDEN C.H.P (CUMHURİYET HALK PARTİSİ). - 14/05/2015
Yazıma bir kıssa (temsil) ile başlamak istedim.
YENİ OSMANLICILIK - 22/04/2015
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Ve Kalkınma Partisi(A.K.P) sözcülerıyle Yandaş medya koro halinde Yeni Türkiye sloganıyla yatıp Yeni Türkiye sloganıyla kalkıyorlardı.
MİLLİ İRADE - 26/01/2015
Başbakan seçim gezilerinde sürekli milli iradeden bahsediyor ve sandığı gösteriuor. Aynı şeyi parti kapatma davasında da yapıyordu
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam104
Toplam Ziyaret332737
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398