Ülkenin birinde üretim yapan fabrikanın makineleri durmuş.  Ülkenin bütün ustaları toplanmış ancak çalıştıramamışlar.O ülkede yaşayan emekli yaşlı bir usta varmış. O yaşlı ustayı getirmişler. Usta makineleri iyice konturol ettikten sonra bir çekiç istemiş. Ustaya çekici vermişler. Usta çekici makinenin bir yerine hafifçe vurmuş. Makineler çalışmış. Patron borcum ne kadar? Sorunca usta bin lira demiş. Patron fatura düzenle paranı al demiş. Usta faturayı şöyle düzenlemiş.                                                       

 Çekici vurmak                                     1 lira

 Çekici vuracağın yeri bilmek            999 lira                                            Toplam                                        1000 lira                

      Önümüzde seçimler var. Oy vermek  1lira Kime oy vereceğini bilmek 999 lira Ben bu seçimde kendisini sol kanatta hisseden herkesin C.H.P. ye oy vermesini diliyor ve istiyorum. Peşinen söyleyeyim ben C.H.P. li değilim ama ona oy vermeğe mecburum. Çünkü alternatifi yok. Küçük partilere verilen oyların A.K.P. ye yaradığı artık herkesçe bilinmektedir. Belki bazılarınız diyecekki C.H.P. nin A.K.P.den farkı ne? İkiside aynı. Fark şuki  C.H.P. ülkeyi geriye  götürmüyor. Evet hak ihlalleri, özgürlüklerin geliştirilmesi emeğin kutsanması gelir dağılımının adilane dağıtılması  konularında yeterince çaba göstermiyor. Ama hiç değilse bulunduğumuz yerden geriye de götürmüyor. Sosyal demokrat söylemlerde bulunmasına rağmen evrensel  Sosyal demokrat ilkelere uymuyor. Benim bu partiden beklentim  şeriat özlemcilerine yeni Osmanlı yönetimi isteyenlere inançları muhalefet aracı olarak kullanıp oy toplayanlara meydanı bırakmamasıdır. Eğer bu seçimde de A.K.P  iktidar olursa ülke başkanlık sistemiyle  teokritik bir yönetim biçmine dönüşecek. İktidarda kaldiği sürece yapacağı tahribat büyüyecek, düzeltmek zorlaşacaktır. İspatı için 12 yılda yaptıklarını kısaca hatırlayalım.          

          Kaçak kuran kursu açanlara verilen cezalar kaldırıldı. Böylece her sokakta  denetimsiz bir kuran kursu yada ehliyetsiz ellerde din eğitimi başladı. İslami yapılaşma siyasi ekonomik ve kültürel alanlarda egemen kılınmaya çalışılıyor. Serbes piyasa diye iş, aş, eğitim ve sağlık güvencesi olmayan tüketici yığınlar oluşturup, din ve inanç istimarana açık bu insanları oy deposu olarak kullanıyor. Tevekkülcü  teslimiyetçi  toplum oluşturuyor.

         Ilımlı islam temsilcisi olarak A.B.D.(Amerika  Birleşik Devletleri) ve  Avrupa birliği (A.B) ile mutlak işbirliği içinde dışa açık özelleştirme ve Liberal ekonomi modeli uygulayıp  sosyal devlet kurumlarını yok etti. Tarikat ve  cemaatlarla  sosyal sınıfların örgütlenmesini önledi.  Taşarön işçi kurumuyle işçiyi emekçiyi en acı şekilde sömürdüler. Çaldılar çırptılar ülke kaynaklarını yağmalayıp talan ettiler. Hakim ve savcılrı kullanıp yolsuzluklarını hırsızlıklarını  örtbas etiler. Nedemişti Numan Kurtulmuş “ “Bunlar Harun geldi Karun gidiyorlar”. Daha sonra kendiside  Karunların içine dahil oldu.

       4+4+4le Tevhid-i Tedrisat kanununu al aşağı edip İmam Hatiplerin önünü açtı. Merkezi yerleştirmeile bir çok öğrenciyi isteği dışı İmam Hatipli yaptı Ana sınıfı öğrencilerine değerler eğitimini zorunlu kıldı  Okullarda mescit açılmasını emretti. Emre Kongar “Eğitimi dinselleştirip Dinsel eğitimi yaygınlaştırdılar” dedi. Fransız edebiyatçı Emile Zola “İrtica bir ülkenin  milli eğitimini ele geçirerek  saltanatını kurar” diyor. İmanlı inançlı nesiller yetiştireceğiz diyerek Tek  tip, düşünemeyen yargılayamayan sorun çözemeyen itaat ve biat eden bir gençlik yetiştirme çabasındalar. Daha hangisini yazayım. Yaşar Nabi Nayır Hasan Ali Yücel için<> der. Gönlümüz hangi parti yada siyasette olursa olsun aklımız C.H.P. de olsun.

         Arkadaşlar;Var olan özgürlüğü, İnsan haklarını,Hukuğun üstünlüğünü Sendikal hakları bir adım ileri götüremiyorsam geriye gitmesini engellemeliyim. İşte bunun için C.H.P. diyorum

                                                                                             Adem Kaya