• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda

Sözlük

  

A

Acuza:   Bağıran, çağıran kavgacı kadın, kız…

Ağartı: Süt ürünlerinin tümü

Ağ Göl: Bilbilan Yaylası eteklerindeki krater göllerinden biri.

Ağırlık:Yayla inmeden önce alınan yükte ağır olanlar.

Akri demiri: Kara değirmen düzeneğinde bir parça

Alamelik: Kırmızı beyaz tonda kiraz.

Ate Sultan: Kapıköylü bir kadın halk ozanı.

Ayvan: Ahşap mimaride balkon

B

Baca:  Bizim köydeki anlamı çatı.

Baga: Ahırda hayvanların bağlandığı ve yem yedikleri duvara  sabitleştirilmiş uzun tekne.

Beden:Evin bacasının çıktığı tarafı çok fazla kullanılmayan cephesi.

Bedevra: Çatı kaplamak için iğne yapraklı ağaçlardan ince, uzun olarak yapılan tahtacık.

Bera:  Koyunların sağıldığı yer.

 Bilbilan: Artvin ve Ardahan köylerinin çıktığı büyük yayla.

Binbal: Artvin yöresinde kara kiraza verilen ad.

Bişi, pişi: Kızgın yağda pişirilen pide şeklinde ekmek.

Bondruk: Boyunduruk.

Bostan: Genelde evin yakınlarında sebzelik için ayrılan bahçe.

                

C

Cağ: Döner kebap şişi.

Cerek: Uzunca sırık.

Cecim, cicim:  Yün iplikten kuy denilen tezgahta ensiz olarak dokunduktan sonra istenilen uzunlukta Parçalara kesilip bütünleştirilen değişik amaçlarla kullanılan ince dokumalı kilim.

Comart: Koşu öküzlerine verilen adlardan biri. Altun, Maral Kral Cığal Zorba gibi 

                        

Ç

Çağ çağ:  Düzenekte taş üstünde bir parça.

Çağa: Yakmaya hazır hale getirilip evin uygun yerine yığılan odun.

Çadi: Mısır ekmeği.

Çakala: Açık alanlarda yakılan büyük ateş.

Çançik:Ağaç kapların kulplarını tutturmaya yarayan ağaç perçin.

Çaynik: Demlik.

Çermuk: Ilıca, kaplıca.

Çiçhol:  İpe dizilerek kurutulan armut elma.

Çiçmat:Yöre dilinde tere.

Çitina:  Ahşap evlerde iki tahta arasında ki aralık.

Çiçkar: Ağıl ve bahçe çeperi.

Çopur çorap:  Sıcak tutma özelliği yoğun olan yün çorap.

Çolakap: Tırpanla biçilen otların toprak üzerinde kalan kısmı.

Çuma: Makineye vurulan sütün kaymaktan ayrılarak biriktirilen bölümü.

                              

D

Daraba: Ahşap evlerde tahta duvar.

Dana damı: Buzağılar için yapılan çatısı toprak küçük ahır.

                               

E

Ehlidil: Ozanlık yeteneği olan doğaçlama ve güzel konuşabilen.

Evi barkı tortop etmek: Evden çıkarken her tarafı toparlamak…

                              

F

Finikmek: Koşuşturmak.

Formalı: Hem ısınmak hem de ekmek ve yemek pişirmek için kullanılan çok amaçlı yöreye özgü soba, kuzine

Furunç: Kış için fırınlarda kurutulan armut kurusu

                               

G

Geci: Köpeğe yal verilen ağaç tekne.

Gergi: Kağnı arabasıyla yük taşırken hayvanlar dinlensin diye ağırlığı kaldırmaya yarayan hareketli parça.

Gevrek: Mısır ununun kaymak ile yoğrulup pile ki de pişirilmiş biçimi.

Geven: Dikenli otsu kökü uzun ve yağlı ot çalı…

Gorcola: Bez torbada süzülmüş kalıp haline gelmiş taze peynir.

Gürcü kolu: Ardanuç İlçesinde Irmaklar Bucağına bağlı on dört köyden oluşan yöre.

Ğ

Ğırğıl: Arpa ya da mısırın hayvanlar için kabaca öğütülmüş biçimi.

H

Harfana: Köylerde kış mevsimine özgü yemeli içmeli eğlence.

Hardama, hartama: Kiremit yerine kullanılan ince tahta, bedevra.

Haro: Ambarlarda tahıl un vb konulduğu bölümlerden her biri

Hızek: Bütün parçaları ağaçtan yapılan taşıma aracı.

His:     İs

Hopo: Bostanları sulamak için suyun biriktirildiği küçük kuyu.

Hozan: Verimsiz arazi tarla ya da çayır…

İ

İhu: Halk danslarında coşkuyu ifade eden bağırma biçimi, nara.

İlişil: Geçen yıldan bir önceki yıl.

İlistir: Süzgü.

İşkaf: Küçük dolap.

İşhan Eriği: Yörenin en lezzetli erik çeşidi   

İstikan: Çay bardağı…

                                   

K

Karapan: Samanlıkların önündeki örtülü alan.

Kadana: Tasma.

Kafkasör: Çok uzun bir geçmişi olan Türkiye’nin en ünlü boğa güreşlerinin yapıldığı festival yeri.

Kapilo:  İnce tahtadan yapılmış su kabı.

Kara çadır: Kıldan yapılmış çok büyük çadır.

Kara göl: Yalnızçam Dağlarında bir krater gölü.

Karışhal: Dolu.

Kakaç: Çok kalın ve yüksek kurumuş ot, odunsu bitkinin kurusu.

Katrovan: Otlakta bir mevki

Kayın sakızı: Soyulup temizlenen kayın ağacı kabuğunun tereyağı ile bir işlemden geçirildikten sonra elde edilen sakız.

Kalif: Çobanların yazın koyun beklerken yattıkları bir iki kişilik baraka.

Kaygana:Yağda yumurta…

Kelef: Büyük iplik çilesi

Kere: Baca ağzının kenarına konulan taş.

Kersan: Büyük hamur teknesi.

Kirçon: Hayvanların yiyeceklerinden arta kalan kısım.

Kışla: İlk çıkılan yayla.

Kirkal: Hayvanları bağlamak için bir tarafı açılabilen ağaç halka…

Kort: Yeşillik, çimenlik…

Koh: Kalifin bir başka adı.

Konçik: Küçük çıra kütüğü.

Kolopa: Küçük ağaç kap.

Kom: Hayvanların bağlamadan salındıkları ahır…

Kora: Tırpanda elcek.

Kopo: Ahşaptan yapılmış taşıma araçlarının iskeletinden bir parça.

Koşat: Tavan altı ağacı.

Kukul: Küçük, torun. Baharda meyve ağaçlarında oluşan tomurcuk…

Kuy: Yün iplikten cicim ve değişik şalların örüldüğü tezgah.

Kuşluk vakti: Koyunların sağım vakti.

Kutul: BİLBİLAN Yaylası yolunda dinlenme yeri

Kuşhana:  Tencere.

Kuymak: Mısır unu ve kaymak karışımından tavada yapılan yiyecek.

Küstere: Rendeden daha büyük aynı işi gören marangoz aleti, planya...

Kürdevan: Ardanuç’un en yüksek dağı.

Külek: Eskiden daha çok yaylacılıkta kullanılan ağaç kap.

Kücü: Dokuma tezgâhının en önemli parçalarından biri. Kücü- tarak...

                              

L

Lazut: Mısır

Lelevun: Perişan etmek

Lurs: Ahşap ev çatılarının oluşmasında kullanılan orta ağaç.

                                

M

Makar: Düğün alayı.

Masat: Biley taşı.

Masatlamak: Bilemek.

Maran: Kağnı tekerinin dışına geçirilen demir kasnak.

Mavlitora: Dağ üzümü.

Merek: Samanlık.

Midgül: Buğdayın değirmende öğütülerek kışlık unun hazırlanması.

                        

N

Nacak: Küçük balta…

Nat:  Tırpan sapı.

Napızar: Verimli tarla.

Natusul: Bez parçasının yakılması.

Nego: Toplandıktan sonra onlarca yıl kokusu tükenmeyen sarıçiçek.

Neker:  Meşe ağacının yaprağı.

Nikor: Alnında beyazlık olan hayvanlara denir.

 

O

Od görmemiş: Petekten ayrılmamış bal.

                             

P

Panta: Küçük taneli yabani armut.

Pancar: Yaprağından taze ya da kurutularak sütlü çorba yapılan genelde yaylalarda toplanan ot.

Pancarcı: Geleneksel yayla şenliklerine verilen ad.  Pancar toplama bu şenliklerin içindeki etkinliklerinden biridir  Pancarcı adı da bu etkinlikten gelmektedir.

Papa: Mısır unu pastası

Pestil: Daha çok üzüm ve dut suyundan yapılan yufka şeklinde kurutulan yiyecek.

Peşhun: Alçak ayaklı yer sofrası.

Pin: Kümes.

Pikallık: Yassı taş ocağı.

Pileki: Isıtılarak içinde ekmek pişirilen toprak kap.

Puçuko: Taze olarak toplanıp kabuğu ile birlikte kurtulan fasulye.

Ponçağ: Değişik renklerdeki renklerde ki yün ipliklerden yapılan püskül.

Potlika: Boş şişe.

Poçuk: Tırpanın toprağa değen dipçik kısmı.

Putur odun:  Çürük odun.

                            

 

R

Ruhsatiye: Kışlık odun taşımak için orman bölge müdürlüğünden alınan izin.

Ruka:  tahta dan yufka açmak için

                             

S

Sağule: Yaş ağaç dalı veya sürgününden bükülerek yapılan, zincir yerine kullanılmak için bükülmüş koşum düzeneğinin bir parçası…

Sant: Bükülmüş yaş ağaçtan yapılmış, zincir yerine kullanılan…

Samarti: Tarla sürerken kullanılan koşum düzeneğinin ağaç parçası.

Sahan: Yayvan yemek tabağı…

Sakri: Elde taşınabilen küçük sepet.

Sashavi: Su savurmaya elverişli uzun saplı tahta kürek.

Salbaga: Hayvanların bağlanmadan salındığı;  ahırın bir bölümü…

Saraflamak: Kız beğenmek.

Savurmak: Tığ savurmak, buğdayı samandan ayırmak…

Sakreve: Yayla evlerine yakın düzlük.

Sarol: Yaban eriği.

Sarol ekşisi: Saroldan yapılan pestil.

Sarı yağ:  Tereyağı

Sazak: Yün ipliğini bükme düzeneğinin parçalarından biri.

Seki: Peyke.

Sıka: Küçük kızak.

Sıngırlı: Soğuk su.

Sini: Büyük bakır tepsi…

Sinskal: Kıvılcım.

Siskule: Su.

Surutma: Kıza ayağı.

                                

Ş

 Şal: İnce eğrilmiş yün iplikten Kuy denilen tezgahlarda elde edilen kumaş.

Şal çokal: Şal kumaştan yapılan elbise.

Şedre: Büyük elek.

Şerşelek: Yükte hafif kap kacak.

Şirat: Peynir elde edilirken kalan su.

Şor: Acımsı.

Şoğobil: Otlakta mevki.

T

Tango: Büyük ses çıkaran çıngırak zil…

Tarpoş: Bakır sahanların kapağı.

Tamas: Kurutulmuş erik.

 Tapan: Pulluk.

Taprak taprak: Soğuk, güneş ve rüzgar yanığı çatlağı yüz.

Teleharş: Çapı iki cm civarında içi boş kabuğu soyularak yenen ot.

Teli mila: Çelik çomak ile oynanan çoban oyunu.

Tengil tağ: Sadece değneklerle oynanan çoban oyunu.

Tepir, tepur: Tahtadan yapılan üzerinde yufka açılan sini.

Teşti: İçinde pekmez marmelat kaynatılan yayvan büyük bakır kap.

Terek:  Raf.

Tığ makinesi: Buğdayı samandan ayıran çarkların bileşkesine dayalı kol gücü ile çevrilen makine.

Tığ: Saman yığını.

Tokaç: Kilim yün gibi ev eşyalarını yıkamada kullanılan sopa.

Tomarı: Bütünü.

Tozlu:  Yaylada bir mevki.

Tuluk:  Keçi derisinden yapılan peynir kabı.

Tutiya: Mor renkli kardelen.

Tutmaç aşı: Taze hamurdan yapılan yemek.

Tutkur:  Dut kurusu.

                              

U

Ura çekmek:  İhu çekmek, nara.

 

                                

V

Varçek: Koparılması oldukça zor olan bir çeşit ot.

Vala:  Kına gecesi ya da düğünde gelinin başına örtülen kırmızı tülbent.

                              

Y

Yaba: Tahta dirgen…

Yığılı: Yalınızçam Dağları üzerinde büyük yayla. Bilbilan’ ın devamı 

Yönkiya: Bir yer adı.

                                   

Z

Zar: Gübre çekmek için örülmüş büyük sepet…

Zağar: Küçük köpek

Zeko: Mantar

Zıglık:  Tekerlekleri dâhil bütün parçaları ağaçtan ilkel bir taşıma aracı.

Zilfiya: Yer adı.

Zırzop : Delidolu…

Zırzakoç: Biri kapı üzerinde biri soya üzerine tutturulmuş iki parçadan oluşan geçmeli kilit.

Zodlanmamış: Tamire ihtiyacı olan balta keser çapa gibi demir eşyalar için söylenir.

Zoğ: Çayır biçerken tırpanın ottan çıktığı yerde biriktirdiği şerit    

         Şeklindeki ot yığını…

 

Hazırlayan : Necat BAYRAKTAR  

                                                                     

    
Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam17
Toplam Ziyaret330855
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516