- 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
- Kışlalarımız (Yaylalar)
- Oktay AKPINAR'ın arşivinden
- Yasak'dan
- Panteb'dan
- Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
- Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
- Muhtarımızın
- Festivalimizden 2019
- Karsniya'da Kış
- Ertuğrul AKPINAR arşivinden
- Cami Kapısı Sohpetlerinden
- Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
- Camimiz
- Alettebler
- Karsniyaspor Antrenmanda
Bedevra Çatılı Evlerin Çocuk ve Torunlarını Bekliyoruz.Köyümüzün yetiştirdiği, artık ülkemizce tanınan şair ve yazarımız Necat BAYRAKTAR'ın üçüncü kitabı "Bedevra Çatılı Evler" in imza günü için tüm dostlarımızı bekliyoruz. Kitap hakkında düşüncelerini aldığımız Necat BAYTARTAR şunları ifade etti : Ben bu kitap için tamı tamına üç yılımı verdim. Yaklaşık 270 sayfalık bölümü (resim ve yazı) elendi. 480 sayfa olarak çıktı. Baskısının çok kaliteli olduğunu okuyan herkes görecektir. Verdiğim emeğe hiç acımıyorum. Sadece kaliteli olmasına çok özen gösterdim. Onu da Editörümün katkıları ile çok büyük bir oranda başardığımı düşünüyorum. Çünkü geleceğe bırakacağım çok değerli bir ürün olacaktır. Böyle bir kitabın benim tarafımdan bir daha meydana getirilmesi asla mümkün olmayacak. Artık ona gücüm yetmez. Şehirlerdeki bilinen ve bilinmeyen çok değerli tarihi eserlerin resimlerinin yanında, eğitim tarihinden, tarımdan ekonomiden yöresel ticaretten; İçindekiler bölümündeki 92 başlık ve ara başlıkla ilgili 1928 yılından bügüne ışık tutan yüzlerce simge resim çok sayıda belge ile güçlendirdim. Değişik kaynaklar aracılığı ile 197 kişi ile görüştüm. Bilgi edinme zorluğundan dolayı bazı bölümleri defalarca yeniden yeniden yazmak zorunda kaldım. Ama artık bitirdim. Huzurluyum. Sonuç ne olursa olsun mutluyum. Aynı duyguları editörümünde yaşadığını biliyorum. Okuyacak olan herkesin ama (HERKESİN) mutlaka kendinden çok şey bulacağını biliyorum. Okuyacak olan herkese de teşekkür eddiyorum. Daha önce yayınlanan kitapları  Cumartesi Günü Bursa Ardanuçlular Derneğinde saat : 18:30'da yapılacak etkinliğe Artvinlileri davet ettik. YAZARIN İMZA GÜNÜNDE OKUYACAĞI KONUŞMASI “Yerel Olan Temeldir” Bir ülkenin bir yörenin geçmişi daha çok binlerce yıldan günümüze kadar gelen kentlerdeki devasa tarihi eserlerde saklıdır. Kentler zaman içinde ve daha çok göçlerle oluştuğu için kültürel olarak kısmen kozmopolittir. Bir toplumun kültürel yapısının en çok somutlaştığı, billurlaştığı yaşam alanları ise köylerdir. Onun için bu çalışmada köy hayatında epeyce gezindim. Tarihi bağlantılarını; kendi coğrafyamızdan yola çıkarak görmeye anlamaya çalıştım. Somutlaşmış kültürel değerleri köylerde yaşanan hayatlarda gördüm. Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ama daha çok yirmili, otuzlu kırklı yıllara ışık tutacak bir hayli resim ve belge topladım. Yazılı geleneği olmayan bir toplumuz. Bir toplumun yalnızca kahramanlık öyküleri ile anlatılmasını eksik buldum. Onun için toplumun yaşadığı hayata dair ne varsa tümüne vurgu yapmaya çalıştım. Yaşamla ilgili her şeye yer verdim. Ne inkar ettim. Ne de abarttım. Ben bu çalışmanın sadece yerelle veya benim köyümle ilgili olmadığını, aynı zamanda bir Türkiye Kültürünün de sıkıştırılmış bir fotoğrafı olduğunu düşünüyorum. Büyük fotoğraf içinde küçük resim, küçük resmi içine alan büyük fotoğraf olarak değerlendiriyorum. Bir araştırma yapılırken mutlaka “denekler” kullanıldığını biliyoruz. Ben de o nedenle köy hayatını anlatmaya başladığım yerden itibaren en iyi bildiğim kendi köyümü denek olarak ele aldım. Benim köyümün adını kaldırıp yerine başka bir köyün adını koyduğunuzda çok fazla bir şey değişmeyecektir. Çünkü bütün köyler ortak tarih, ortak kültür ve ortak değerlerle donatılmıştır. Aradaki fark, bir yörede zeybek oynanırken diğerinde bar, bir diğerinde deli horonun oynanmasıdır. Bedevra çatılı evlerin coğrafyasında ise köyler arasındaki fark yok denecek kadardır. Bu kitap KaraMavi Yayınlarının araştırma türünden 30. Kitabıdır. Editörün Artvin li oluşu da bu kitap için ayrı bir şanstır. Gösterdiği yakın ilgiden dolayı Bekir Karadeniz”e teşekkür ediyorum. Gurbet ellerde doğup büyüyen torunlarımıza bırakacağımız bir kültür hazinesi, ilerde kültür araştırmacılarının da bir şekilde arayıp bulacağı mutlaka göreceği bir kitap olacağını umut ediyorum. 28. 03. 2014 Necat Bayraktar |
1214 kez okundu |
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
