• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda

Öner DEMİRCİ

                          BU YOL UYGARLIĞA ÇIKAR

Karsniya-DER  bir köy derneği olarak kuruldu. Önce köyümüze sonra zaman içerisinde tüm insanlığa hizmet edecektir. Köyümüz Anadolu’nun en bakir ve belki de aynı zamanda en fakir köylerinden biri. Devlet hizmetlerinden yeteri kadar yararlanamıyor. Günümüzde kazançlı alanlar önemseniyor ve yatırım oralara yöneliyor. Yaygın söylemle "katma değeri yüksek" üretim alanları sermayeye çekim merkezi oluyor. Halbuki eko tarıma, yayla turizminine ve hayvancılığa dayalı yatırımlara elverişli bir bölgedeyiz. Yol olmayınca köyümüz de bölgemiz de bu anlamda yatırıma değer görülmüyor. Sosyal devlet kavramı da pek kabul görmüyor. Geriye ne kaldı…Geriye BAKİR ve FAKİR bir köy kaldı.

Bakir olmamız biraz da fakir olmamızın sonucudur ve iyi ki de öyledir. Bozulmamış doğasıyla o güzel doğa bizim. Bize atalarımızdan kalan bu doğal güzellikler gönül kapısını açmış; dün olduğu gibi bugün de bizi: asıl sahibi olan KARSNİYALILARI bekliyor.
Köy sınırları içinde kalan tapulu tarla ve çayırlarımızın dışında köye ait meralarımız vardı. Bu meraların kullanımı da mülkiyeti de köyümüze aitti. Şimdi bu meraların bir kısmı hazineye ait gözüküyor ve yabancı birileri tarafından da kiralanabilecek veya satın alınabilecek durumda. Kışlalara sahip çıkmak bizim için bu anlamda çok önemlidir. Orasını eskisi gibi kullanılan bir yer haline getirmek bugün için bir fırsat ama yarın için gecikmiş bir karar olabilir. Bu gerçeği bilerek kışlaların yayla evleri yapılmalıdır. Kışlalarda biraz emek vererek ortak kullanım alanlarını (çeşmeleri,tuvaletleri ve aydınlatma direklerini) yaparsak aynı zamanda festival alanı haline de getirebiliriz ve festival günlerinde bize kalıcı bir mekan olarak büyük kolaylıklar sağlar.Yıllardır bir hayal ve bir heves olarak gündemde tuttuk ama bugüne kadar somut bir adım atamadık. Daha fazla geç kalmak ne yazık ki şimdiki fırsatları kaçırmamıza yol açacak gibi gözüküyor.Yayla evlerini yapmak için de yol yapımı kaçınılmaz olarak önümüze geliyor. Oraya gidecek yolun bugüne de yarına da cevap vermesi gerekiyor. Yayla için yapılacak yol, bugün malzeme götürmek için ihtiyaç; yarın da yazlık alan olarak özel araçlarımızla gidebilmek için ihtiyaç.
Yaylaya gitmek için yapılmasını arzuladığımız yolun güzergahı ortak akılla bulunsun istiyoruz. Biz yönetim olarak bu konudaki düşünce ve kanaatlerimizi bu yazıyla paylaşmak istedik.
Görünürde üç seçenek var. Birincisi, geçen yıl Yonkiya’dan Çermik’in boğazına kadar yapılan yolun yaylalara bağlanması; ikincisi, Ziyaret’in dik bayırından çıkan İspantiklerden devam eden yol; üçüncüsü de Barevan’dan başlayıp Balvanalardan Çürükgöl’ün üstünden devam eden, yıllarca öküz arabası-kızak yolu olarak kullandığımız yol. Bu üçüncü yol köyümüzün içinden geçmediği için BAŞKALARI DA kullanır ve ormanın denetimi elimizden çıkar endişelerini taşımamıza yol açıyor. Bu endişe yersiz bir endişe değil. Ama artık biliyoruz ki ormanı devlet koruyor (!) ve biz bahçe olarak korumak zorunda olduğumuz ormanı dün olduğu gibi bugün koruyamıyoruz. Yasak Meşe dün gerçekten de yasaktı. Devletin, ormanı kesim konusundaki bugünkü yaklaşımına gücümüzün elverdiği ölçüde karşı çıkarız. Yasal zeminde yapacaklarımızı eksiksiz yaparız. Ama koruması da kullanması da devlete ait olduğu gerçeğini bilmemiz gerekir. Böyle olunca da yol yapılırsa orman elden gider endişesine kapılmak çok anlamlı olmuyor.Tapu kayıtlarında yol güzergahı olarak belirlenen Barevan’dan başlayıp Balvanalardan devam eden ve Kışlalar’a giden o yolun yapılması ve iyi bir sergi ile kaplanması, batak yerlere de kalıcı bir çözüm bulunarak yapılması köyümüz adına doğru bir karar ve güzel bir hizmettir. O yol, o güzergahta tarlası, çayırı bulunan komşularımıza da arabası ile gitme kolaylığı sağlayacaktır.
YOL MEDENİYETTİR o yoldan öncelikle bizim insanlarımız yararlanır. Ama, ayrıca o yol var olduğu sürece yolu oralara düşen herkes yararlanır.
 
 
NOT:Köyümüzdeki manganez madenini işletme ile ilgili bir duyum aldık.Bir şirket, madeni çıkarma konusunda yetki almış.Araştırıp konu hakkında bilgi edinerek gerekli tepkiyi koymak için girişimlerde bulunma ihtiyacı doğmuştur.Tüm arkadaşların ilgilenmesini istiyoruz.
 
                                                                                                        12 Mart 2012 
                                                                                                        Öner DEMİRCİ
                                                                                                        KARSNİYA-DER 
                                                                                                      GENEL SEKRETERİ

YAZILI KURALLAR VE YAZILI OLMAYAN KURALLAR

İnsanlar birey olarak yaşama tutunmak için ilk zamanlarda yalnız başına mücadele verirken, zamanla birçok sorunu yalnız başına çözemeyeceğini anlayıp; yakın çevresinden başlayarak ortak amaç için diğer insanlarla işbirliği, güç birliği yapma ihtiyacını duymuşlardır. Bu tarihsel süreci günümüzde bilmeyen yoktur. Dernekler, sendikalar, meslek odaları vb. birçok sivil toplum örgütleri bu nedenle ortaya çıkmıştır. Devlet daha büyük ve daha gelişmiş bir yapı olarak en üst örgütlenme biçimidir.
Birlikte yaşamanın, birlikte iş yapmanın ve bir ortak amaca hizmet etmenin kurallarını insanlar birlikte belirlerler ve bilindiği gibi bir tüzük, bir yönetmelik, bir yasa çıkar ortaya. İşte bu tüzükte, yasada yazılanlar yenisi çıkıncaya kadar herkesi bağlar.
Tüzükler, yönetmelikler, yasalar, anayasalar insanlara kurallara bağlı olarak yaşamayı öğretir. Yani, insanlar kendi koydukları kurallarla kendilerini sınırlayarak daha özgürce ve kendilerini daha güvende hissederek yaşarlar. Bu yazılı kuralların yanında yazılı olmayan kurallar da vardır insan yaşamını düzenleyen. Gelenekler, görenekler, örf ve adetler, her toplumun benimsediği ahlak kuralları.
Köy dernekleri; senli-benli, samimi ilişkilerin öne çıktığı, yazılı olmayan kurallarla ilişkilerin sürdürüldüğü örgütlerdir. Üyeler, derneğe bir aidiyet duygusu ile bağlıdırlar ve sevginin, saygının yazılı kurallardan daha önde geldiğini bilirler. Yaratılan sevgi ve saygı ortamı korunarak geliştirilip ortak kültür haline dönüştürülürse anlamlı ve önemli birliktelikler ortaya çıkar. Her üye kendine hesap sorarak, değirmenin oluğuna ne kadar su taşıdığının hesabını kendine vererek ve vicdanen kendini akladığı oranda mutlu olur. Oto kontrolün, eleştiri ve özeleştirinin yeteri kadar işletilemediği yerde elbette tüzükler bağlayıcı olacaktır. Tüzükte belirtilen hesap verme ve hesap sorma böyle durumlar için vardır.
Derneğimizin çalışmaları, bu samimi ilişkilerin geliştirilerek devam etmesini sağlamaya hizmet etmelidir. Farklı düşüncelerin dernekte ifade edilmesinin bir zenginlik olduğunu hepimiz biliyoruz. Ortak kararların sağlıklı ortaya çıkması, her türlü düşüncenin özgürce ifade edilmesi ile mümkündür. Hoşgörülü ve anlayışlı olma, zaman zaman en sert eleştirilerle iç içe geçer. Bunlar olması ve yaşanması gereken doğal süreçlerdir. Her birimiz geniş dünya ailesi fotoğrafı içinde uyumlu poz vermeye hazırlanırken, çekirdek aile sayılacak dernek fotoğrafında anlam taşıyan uyumlu pozlar vermek, hiç birimize zor olmasa gerekir.

Çelişkiler midir bütünü tamamlayan yoksa
benzerlikler midir çelişkiyi yaratan ?

ÖNER DEMİRCİ


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam19
Toplam Ziyaret330857
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516