• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda

Bitki Örtüsü

Bitki Örtüsü:     Bir yerleşkenin bulunduğu yer, bitki örtüsü v.b. etkenler o yerleşkenin tarımı ve ekonomik hayatıyla da doğrudan ilintilidir. Bu nedenle bitki örtüsü hakkında bilgi edinmeden ekonomik hayatla ilgili bölüme geçmek istemedim.     Köknar, çam, ladin ormanları ile mera, çayır ve ekili alanlardan ibarettir. Çiçek çeşidi açısından çok zengin olmasına karşın ağaç türleri açısından yukarıdaki ağaç türleri haricinde az da olsa söğüt kavak ve meyve ağaçları mevcuttur. Orman alanları ve ürünleri yönünden Türkiye’nin ikinci sırada ki en büyük ilidir Artvin. Köyümüzü ve çevresini de bitki örtüsü yönünden bu açıdan bakarak değerlendirmek daha doğru olur.Mera, orman ve çayır alanları ekonomik hayatımızın en temel dayanaklarıdır.1.Tarım:    Tüm bölgemizde toprağa bağlı kapalı bir toplumsal hayat standardı egemendi. Kendi yetiştirdiği ürünlerle yetinen kapalı bir ekonomik hayat yaşanırdı. Dış pazara kapalı, çevresel yerel dış ilişkileri de geçimi sağlamada çok fazla bir anlam ifade etmeyen üçüncü dördüncü dereceden ekonomik katkılar olarak değerlendirmek gerekir.      Yetmişli yıllara kadar iki veya üç çift öküzle tarla sürülür, arpa buğday ekilir. Yetişip biçilen buğday veya arpa kağnı arabalarıyla evin önündeki harmana getirilip, dövenle dövülürdü. Saman haline gelen tahıl bir araya yığılır, adına da  “tığ” denilirdi. Tığ tınaz makinesi ile savrulur, buğday veya arpa samanından ayrılarak çuvallanır ve ambarlara taşınırdı. Tığ savurmak hem ağır dönen çarkı çevirmeden, hem de samanın tozundan dolayı en ağır işlerden biriydi. Traktör ve Patos yetmişli yıllardan sonra çevremizdeki tarım hayatına girdi.      Traktör yöre taşımacılığına önemli katkılar sağladı. Bir kağnı arabasıyla dört dönümde getireceğin otu ya da sapı bir dönümde getirmek çok önemli zaman ve iş gücü tasarrufu sağlamış oluyordu. Ama bundan da çok daha önemli olan harman dövmeye olan katkısı idi. Harman dövme köylünün tarlasında yetiştirdiği arpa ya da buğday saplarını harmanda öküzlerin ağır aksak çektikleri dövenle saman haline getirmek çok uzun zaman alırdı. Bir harmanın en uygun şartlarda iki günde tığ olduğunu, bir tığı savurmanın çok zor şartlarda tınaz makinesi ile saatler aldığını düşünürsek, harman savururken insanların yuttuğu tozu da hesaba katarsak, 20 gün kadar süren harman mevsiminin patos ile en çok 15-16 saatte bittiğine göre aradaki iş gücü, zaman ve sağlık yönünden avantajın ne kadar kıymetli olduğunu görmüş oluruz.      Yine 15 -20 gün süren kışlık odunun traktör ile iki seferde getirilebildiğini de hesaba katmak gerekiyor. Makineleşmiş bir hayatın avantajlarını tartışmasız ortaya koymuş oluyor.      Mısır, patates, fasulye, kabak tahıldan sonra en çok ekilen ürünlerdi. Her ev kendi yıllık ihtiyacı kadar yetiştirirdi bu ürünleri. Bu ürünler ekildikten sonra birkaç kez çapalanmaları gelecek yıl ekilecek tahılın verimi artıracağından ayrıca bir önem taşırdı.     Yetiştirilen ürünler açısından oldukça sınırlı bir coğrafyada yaşadık. Sadece toprağa ve hayvancılığa bağlı kalmaktı yaşamımız. Kısır bir toprak, ona bağlı insan ve hayvan gücüne dayalı bir ekonomik hayat.
Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam35
Toplam Ziyaret333143
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382