Yıllardır dinlerim. Ya cami kapısında, ya düğünlerde yada köyden uzak köylülerle bir araya gelinen toplantılarda. Neyi mi? Düdük gölü mevkiinde eskiden bir kilise olduğunu, Çermükte bulunan toprak olukları ve olukların kavuştuğu havuzu, acı suyun ne kadar şifalı olduğunu, Şoğobil ve Çermük civarında gömülerin olduğunu, Kulle-Yediyol ayrımı-Kesiktaş civarıda günümüze ulaşamamış bölgenin en büyük kilisesinin olduğunu, bu güzergahın eskiden yaya ve atlılar için ticari anlamda bir geçiş yolu olduğunu, Panteb ve Pegler mevkiinde yeraltında odalar olduğunu, Kürdevan (Çadır Dağı 3050m) ın eski bir sönmüş volkan olduğunu...
Biraz detaya girelim. Düdük gölü mevkiinde eskiden bir kilise varmış ancak bu kilise sökülerek bir kısım taşları köyde cami yapımında kullanılmış, bir kısım taşları ise köyde ki ev duvarlarında veya kapı önlerinde bulunmakta. Hatta bizim evin merdiven ayağındaki taş bile oradan gelmiş. Şu anda cami avlusunda bulunan ve ön yüzünde işleme bulunan taşta o bölgeden getirilmiş. Bu taşın fotoğrafını bir sanat tarihi ve araştırmacı olan bir arkadaşıma gösterdim onun yorumunu aynen aktarıyorum. Taş üzerindeki ortada bulunan figür ana büyük kiliseyi onun etrafında bulunan dairesel figürlerin ise bu kiliseye idari olarak bağlı küçük kiliseleri gösterdiğini söyledi. Bu bilgiyi Kulle-Yediyol ayrımı- Kesiktaş civarında günümüze ulaşamamış ama var olduğu bilinen büyük kilise ile beraber düşündüğümüzde bölge ile ilgili anlatılanların doğrulu konusunda daha inançlı hale gelmekteyiz. Anlatılanlara göre bu büyük kilise bölge için din adamları yetiştirmekte ve kendi çapındaki diğer kiliseler arasında da maddi yönden önde gelmekteymiş. Bu durum bölgede gömülü olduğu varsayılan hazineler tezini desteklemektedir. Çermükte yapılan kazılarda çıkan oda, toprak boru hatları ve bu hatların ulaştığı havuz ve hemen altındaki mevcut acı su ise bu bölgenin bir şifahane olarak kullanılmış olabileceğini akla getirmektedir. Panteb ve Pegler (Peg: eski harabe) bölgesinden başlamak üzere Düdük gölünde son bulan bir yol varmış. Bu yol Pegler tarafındaki girişinde yeraltında oda ve bu odaların bulunduğu yerden Düdük gölüne uzanan yeraltından bir yol. Yaşları 60-70 arasında olan büyükler bunun canlı şahitleri ancak bir çok genç bu konudan habersiz.
Son dönemde bazı Ermeni kökenli vatandaşlarımızın ve bölgeden eskiden göçmüş Ermenilerin ellerinde bazı harita ve krokilerle bölgeyi ziyaret ettikleri bilinmektedir. Yörede gömü aramak macera gibi görünsede sonuca ulaşmış büyüklerimiz vardır. Ama az ama çok.
Biz bölgenin yerlileri ve son sahipleri olarak bölgemiz tarihini maalesef bilmiyor ve tanımıyoruz. Bu anlatılanların gerçekliğini araştırmak, hangi medeniyete ait olduklarını belirlemek, var ise turizme kazandırmak zorundayız. Lütfen konu ile ilgili bilinenleri, belgeleri ve eski anıları paylaşalım. Bu konuya Karsniyader ve Muhtarlığımızın öncelikli ilgi göstermesini bekliyoruz.
Ertuğrul AKPINAR
akpinars@gmail.com
Diğer yazıları için burayı tıklayınız.