Evet. Her şey bu cümle ile başladı " Dedem bana araba yapacak." Başlayan neydi biliyor musunuz ? Yeni kuşaklardan bir fidanın köyünü seçmesi.Yıllarca köyünden uzak kalmış bir ailede "Dedenin torununa vaadi"Biz arada kalmış bir nesil olarak ne köyden uzak olabildik nede kopabildik. İş , aş derdine gurbete çıkmış dedelerimiz, babalarımız ve sonrada biz. Kimi unutmuş köyünü. Kiminin yüreğinde ama o kadar. Kimi hala bir umut yaşatıyor sönmesin diye. İşte o umudu yaşatanlardan biri de benim.
Yıllarca memleketimden uzak kaldım. Ama evde hep köydeydik. Çünkü dedem, babaannem, babam, anam, amcam... Hepsi köyden uzak olmalarına rağmen bu özlemle yaşadılar ve bizede yaşattılar. Zaman çabuk geçti ve büyüdük. "Oğlum" dedi babam "Kendi memleketinden evlen". Sözünü tuttum ve kendi köyümden evlendim. Şimdi diyeceksiniz ki "İyi. Allah mesut etsin de bize ne?". Ama her şey orada başlıyor aslında.
Bir oğlum oldu. Ankara da Karsniya' dan 1100 km ötede. Düşündüm!!!. Eğer ben çocuğuma Karsniya yı tanıştıramaz, sevdiremez ve bağlayamazsam ne olur dedim. Gerçek şu idi. Köyünü tanımayan, yerini sadece haritada, dedesine ait eski fotoğraflarda gören, hikayelerini dinlemekle yetinen, tatilini Akdeniz-Ege sahil boylarında geçiren bir kuşağa bir üyede ben kazandırmış olacaktım. Bu yanlış yeni nesli köylerinden ve köklerinden koparmaktadır. Ama ben kendimce bu yanlışa "Dur!" demek istedim ve böylece en azından iki senede bir de olsa köye gitmeye ve aileme köyümü tanıtmaya başladım. Ne demiş atalar "Dost gitmeye gitmeye düşman, düşman gide gide dost olur". Biz dostluğumuzu pekiştirme derdindeyiz.
Yıllar geçti ve bir gün babamlarda otururken oğlum dedesine bakarak bana doğru. "Baba ben bu sene köye gitmek istiyorum tatilde." dedi. Şaşırdım. Niye? Nereden çıktı, hani bu sene denize gidecektik?" dedim. Aslında niyesinide , nereden çıktığınıda çok iyi biliyordum. Amacım çocuğumun zihnini okumaktı. Oğlum "Baba ben köyde çok iyi vakit geçiriyorum. Bu sene denize gitmeyelim. Hem dedem bana araba yapacak. Söz verdi" dedi. Böylece karanlığa bir mumda biz yakmış olduk.
Gelin hep beraber eşlerimize, çocuklarımıza, torunlarımıza Karsniyaya dair sözler verelim ve tutmaya çalışalım. Yeni nesli köyümüzle buluşturalım. Siz büyükler köyden kopardıklarınızı yerine koyma zamanı geldi de geçiyor bile.
Ben Kapıköylüyüm ama babam Karsniyalı. Ne mutlu benim çocuğum Karsniyalı. Gelin hep beraber Karsniyalı olalım.
Ertuğrul AKPINAR
eakpinar@tkgm.gov.tr