Karsniya'da bence herkes dürüst ve terbiyelidir yeterince.En doğru,yada en dürüst veya hakka saygılı kim diye sorarsak ,bu kişi bana göre Binali amcamdır.Onu daha iyi anlatabilmek için birini dinlediğim ikincisine tanık olduğum anılardan bahsedeceğim.

Çocukluk yıllarımdı.Ferhatlı(Ahıza) köyü civarından geçen orman yolu inşaatında birçok karsniyalı çalışmakta idi. Babam ,Yakup amcam,Hulus dayım,Ramis (.........)amca,Binali amcam işçi olarak çalışan köylülerimizden hatırlayabildiklerimdir.

Yakup amcam köye gelmişti .Biraz yiyecek ve temiz çamaşır temini için.Mısır unu ,yağ ,peynir ve temiz çamaşırlar hazırlandı. Kibrinaz Yengem de Hulus dayım için temiz çamaşırlar gönderdi benimle.Ağırlıkları bizim ata yükledik. Atı geri getirmem için Yakup amcamla ben yola çıktık.Samskardan ötesine ilk defa çıkıyordum.Ardanuç'tan geçtik.Ormanlardan geçerek şantiyeye vardık.Emanetleri sahiplerine verdik.O akşam şantiyede kaldım. Akşam yemeğine ÇADİHARŞOSU nu babamla Yakup amcam ortaklaşa yaptılar.Kaynayan suya biri karıştırırken öteki çadi unu döküyordu.Beyaz ekmekle lokmalarımızı batıra batıra bir güzel karnımızı doyurduk.Üstüne de güzel bir çay demledik.Çay içerken birde konser izledik.Çok enteresandı bu konser ve çok büyük zevkle dinlemiştim.

Ustamel'li Süleyman(Ocak) amcada orda çalışıyordu.Halk ozanı olarak ortaya çıktı.Eline saz olarak köknar dallarından yapılma süpürgeyi aldı. Bir aşk hikayesini anlattı,türkülerini sazı(!)ile çaldı söyledi.Herkes zevkle dinledi.Şantiyenin başında Bay Sureyya Bayraktar vardı.Yovmiyeleri yazıyor şantiyeyide bir bakıma yönetiyordu.Sabahı ben atla köye döndüm.

Binali amcam bazı işleri için köye gelmiş ve zamanında işe dönememişti. Süreyya fukara biraz fazla para alsın diye eksik yövmiyelerinide çalışmış gibi yazmıştı.Süreyya Binali amcama aylığının tam olduğunu söylediğinde o kabul etmemişti.Ben haketmediğimi almam diyor başka bir şey demiyordu. .Şantiye sorumlusu gelmiş herkese aylıklarını veriyor.Amcama gelince o itiraz ediyor.* Benim çalışmam bu kadar değil,ben hakkım olmayanı kabul etmem* diyor başka birşey demiyor.Mutemet şaşırıyor.Bu devirde bu kadar dürüst bir insan! Deveyi hamutuyla yutanlar,bir tarafta kendisine verilen aylığa fazlalığı vardiye itiraz eden insan.Bay Süreyya *Efendim bu adam biraz saftır,hesaptan kitaptan anlamaz sen kusuruna bakma *diye geçiştirmeye çalışırken bir taraftanda amcama * sakın itiraz etme burdan çıkarsak seni öldürürüm* diye kulağına fısıldayarak tehdit eder.Parayı zorla kabul ettirir. ******************

Köyün YASAK adında bir yasaklı ormanı vardır.Köyün kurulduğu küçücük vadinin Üst tarafını çepeçevre çevirerek bir ana şefkatı ile köyü selden sudan korurken fırtınalı havalardada bütün hayvan otlatan çocuklara ve hayvanlara barınak olur.Çocukluğumuzda yasaktan değnek kesmek bile yasaktı.Herkes gözü gibi korurdu yasağı ama yinede her yıl bir yasak korucusu tutulurdu.Bir yıl Binali amcam korucu oldu. Para pul istemiyordu.Yılardır bir mereği yoktu.Kürdevandan getirmek için öküzleri yeterince güçlü değildi.Müsait yerden seçilecek mereklik ağaç istiyordu.O yıl başka korucuda bulunamayınca cami kapısında mesele tartışılmış ve tüm köylü tarafından belirlenen sayıda ağaç vermek üzere anlaşma yapıldı.Bütün yıl boyunca kış ,kar,soğuk,sıcak,gece ,gündüz demeden koşturdu.Gözü gibi korudu YASAK ormanını.Biz kuzu güderdik.Elimizdeki değnekleri kontrol ederdi yasaktan mı kesilmiş diye.Ona göre görev namustu.Esas namussuzluk ahde vefa etmemek yada aldığı görevi layığı ile yerine getirmemek,hile yapmaktı.Gel gör ki köyün ileri gelenleri yasaktan birkaç ağaç bile olsa kesime gönülleri razı değildi. Kimi yerine para verelim diyor,kimi köylü ortaklaşa kürdevana getirelim diye fikir yürütüyordu.Amcam para kabul etmiyordu.*Biz ağaç için anlaştık *diyordu. *Ben merek yapmak için bir yıl boyu koşturdum.Kürdevandan getirilirse daha iyi olur çok sevinirim* diyordu.Mesele sürüncemede kaldı bir süre.

Son güz.Rhsetiye alınmış. Kürdevan dan kışlık yakacak odun temini için herkes ulam ulam olmuş.Mollahurşut oğlu İbrahim(Işık)dedemlerin Husikana ya doğru giderken yolun sağ tarafındaki merekleri(ot ve samanı ile)bitişiğindeki davar ağılı(kom) içinde bazı hayvanlarla ,çıkan bir yangında yanmıştı.Herkes üzüldü yürekten.Herkes geçmiş olsuna gitti.Yangın hem çok üzücü hemde büyük zararlar açmıştı.Onlar diğer komşulara nazaran varlıklı bir aile idi. Komşularında yardımı ile kışı atlatabilirlerdi ama mereğin ve komun yerine konması zordu.Birazı tedarik edildi.Yasaktanda bir miktar ağaç istenmişti bir cuma çıkışı tüm köylüden.

Herkes elbette,komşumuza bu günde yardım etmeliyiz.Belirli sayıda ağaç kesmesine izin verildi.

O zamana kadar lafa karışmamış olan PEHLÜL dedemin , gök gürlemesini andıran sesi herkesi susturdu.

-Komşular.çok sevdiğimiz değerli komşumuza elbetteki yardım edeceğiz.Yasağı birazda bugünler için korumadık mı?Burada bir itirazım yok.Binali bir yıl boyunca koşturdu. Ter döktü.Hak etti.Hakkını vermede biraz çamura yatıyoruz gibime geldi.Benim akrabam olduğu için ağzım suyla dolu.Ama söylermisiniz bana biri zengin birifakir iki komşumuza karşı bu

* birine şapur-şupur fukaraya gelince yarabbişükür *tavrımızı insanlığın adamlığın dinimizin yada hak ve adaletin neresine koyabiliriz ?Bu çifte standarttan hiç yüzümüz kızarmaz mı?

Herkes sustuğu gibi başını öne asmıştı.Kimsede laf söyleyecekhal kalmamıştı. Süleyman (Demirci) dede.

O kadar haklısınki bir şey denebilir sadece.Amcama dönerek* Sende hemen git hakkın olan kadar ağacı kes işini yap.

Binali amcam yasaktan kestiği ağaçları biçtirerek mereğini yaptırdı. Köksal Bayraktar 12-haziran-2011Chavanoz.