• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1-
04/02/2015
         Charli Ebdo     baskını ile   Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ  yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit  pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii  yersen.
                 Türkiye'de  epey zamandır  çok sık  kullanılan bir  kelime var.   ALGI.
Algı:Düşünmeden  karar veren insanların seçimlerini etkilemek için yapılan ''  genelde  gerçek dışı çalışmaların  ifadesi.At izini  it izine karıştırarak yanlışları   doğru ZANNETTİRME  operasyonu.Ya da  suları bulandırıp  ortamını göremiyen balıkları avlama operasyonuda diyebiliriz.
                  Ülkemizde meselelere ağırlıklı olarak ALGI  penceresinden   izlenip  sunulmakta olduğu kanaatim oluştu.
                   MEDENİYETLER çatışması :(Yaratılan algı)Dünyada iki büyük medeniyet var.Biri islam medeniyet,diğeri batı medeniyeti yada hırıstiyan medeniyeti.Hırıstiyan medeniyeti müslümanlığı  düşman bilmiş ve yok etmek yada müslümanları  hırıstiyanlaştırmak için çatışıyor.
                     İSLAMOFOBİ ise   batı yada   hırıstiyan  alemi müslümanladan  korkuyor.Korktuğu içinde müslümanlara karşı düşmanca  bakıyor.Her iki yaklaşımda da  dünyaya,meselelere ortaçağ zihniyeti ve dini Algı  penceresinden bakılarak ifade edilerek operasyon yapılıyor.Bu bakış  yanlış ve tamamen ALGI   yaratıp malı götürmeye yönelik  ifadeler olduğu gerçeğidir.
                       38 senedir Fransa'da  yaşıyorum.    5.000.000  müslüman yaşıyor Fransa'da.Türkiye'li Cezayir'li,Fas'lı Tunus'lu  ,Afrika'nin birçok müslüman ülkelerinden  çalışanlar var.Kimsenin İslamdan korktuğunu hissetmedim.  İlk yıllarda   belediyelerden  ibadet yerleri ayrılıyordu. Biraz bilen işçiler buralarda  din dersleri bile veriyordu. Yıllar içinde  binalar satın alınıp camilere çevrildi. Benim şu anda  bulunduğum Chavanoz ' da     ucuz bir bina alınarak tamir edilip camiye çevrilmişti. Bilahare. 10.000   metre karelik toprak satın alındı. Külliyatıyla  cami inşa edilmektedir.
Lyon   şehri ve civarında   42  cami   inşa izniyle cami inşa edilmiş.Buralarda en ufak saldırı  görülmemiştir.Fransa'çapında   100 lerce  cami  yapıldığını  biliyorum.
                     Genas köyüne  bir binanın iç dekorasyon çalışmaları için patronum görevlendirmişti.
Bina kiliseye aitti. Bir sabah işe geldiğimde  yıkılan bahçe duvarını onaran çok şık giyimli saçı başı düzgün,bakımlı ve  sıradan bir işçi olmadığı her halinden belli biri.Bonjour  Mr.(Günaydın bayım) diye selamladım.Selamımı alarak bana doğru  gülen bir yüzle yaklaştı.Elimi sıkarken bu kilisenin  rahibi olduğunu,bir süredir yurt dışında olduğu için benimle tanışma fırsatı olmadığını ifade etmişti.Birkaç gün içinde çok samimi dostluğumuz gelişti.Her akşam iş çıkışı  birkaçsaat sohbet ediyorduk.Merak ettiğim tepkiyle karşılanabileceğim soruları dahi çok hoş görüyle karşılıyordu.Bir gün de bana   ATEİST  (tanrı tanımaz) olduğunu söylemesi beni ŞOK etmişti.
Nasıl olurdu. Kilisede   bir rahip çok  rahatlıkla  tanrı tanımaz olduğunu ifade edebiliyordu.
 Hırıstiyanlıkta ruhani sınıf olmasına rağmen  nasıl  böyle bir şey olur?Nasıl  çalışabiliyorsunuz?sorum üzerine.'''İnanıp inanmamak  benim vicdani sorunumdur.Aklım beni buraya getirdi.Ama bu görevde insanlığa   hizmet edebildiğim ve insanlara  faydalı olabildiğim için  .'''cevabını almıştım.
  Bir akşam çok nazik bir şekilde     '''mahallemizden birkaç dostala  birkaç  Bojolemiz(Yörenin taze olarak içilen meşhur  şarap markası) var.Bize katılırsanız çok seviniriz.'''Tarzında oldukça içten davetini  geri çeviremezdim Kabul ettim.Ertesi gün akşamı  için  ,hani yüz tutnaklığı derlerya  bir şişe bojole ve ufak tefek   Türkiye üretimi kuru yiyeceklerden çerezler hazırlıyarak iş çıkışı   verilen adrese  gittim.  Dört erkek  eşleriyle rahip efendiyle  masayı hazırlamışlar .Hiç birşeye dokunmadan beni bekliyorlardı.Çok sıcak karşılandım.Hiç yabancılık ,yada müslüman olduğum için serinlik  yada farklı tutum hissetmedim.Bana hazırlanan  sandalye ve masadaki tabağımın  yakınına meyve suyu,ve tavuk salam vs. (Helal) hazırlanmıştı.Onlar bojole lerini doldururken bana  ne içeceğimi
özür üstüne özür diliyerek soruyorlardı.İstersem  şarapta içebileceğimi ama halal içecek ve yiyeceklerde hazırladıklarını söyediler.Herkes banim ne yapacağımı merak ediyordu.Odak noktasında bendim. Ben ''dini meselelerde pratik  yapan  olmadığım için istediğim gibi yiyip içebileceğimi ifade etmemle herkes yine bir şaşkınlık geçirdi.Sonunda  herkes benim için  şerefe diyerek  kadehlerini  kaldırdı.
                O gece hem onlar için hem benim için çok  eğlenceli ve faydalı gece geçirdim.İslam hakkında merak ettiklerini sordular ben anlattım. Hırıstiyanlıktan  onlara sorular yönelttim.Rahip efendi çok açık  cevaplar verdi.İlhan     Arsel   Hocanın    TEVRAT  ve  İNCİL'in ELEŞTİRİSİ kitabını  okuduğum için   hazırlıklıydım.Bir çok   eleştirilerime  cevaplamada bayağı zorlandı rahip efendi.Türkiye'yi  başı fesli ,sakallı,şalvarlı ve arapça konuşan,hanımları kapalı kara çarşaflı zannediyorlardı.Böyle olmadığını ,Demokrat,laik  (olabildiği kadar) modern yolda bir ülke olduğumuzu anlatmaya çalıştım.Beklemedikleri ezberlerini bozan bir olguyla  şaşkındılar. Benim için    filozof yakıştırması nı yapıştırdılar. Hep filozof olarak çağırdılar.
                        Yarıgeceden sonra yine böyle  biraraya gelmemiz dilekleriyle ayrılırken herkes sarılarak samimiyetlerini  ifade ettiler.
                        Fransa   70 milyona yakın emperyalist  bir ülke .Türkiye'de de olduğu gibi her türlü insan var. Hırlısı hırsızı,namuslusu,namussuzu,vs. Vs
                        Halen dünyanın bir çok yerinde kolonileri var.Birçok ülkenin halklarınıda ,kendi halkını (biraz az olsada) sömürmektedir.   Fransa'da  5 milyon müslüman yaşıyor.Herkes camilerini yapıyor,ibadetlerini özgürce yapıyor.Yani hiç kimsede islamdan korkan,çekinen  birisine raslamadım. Bazan yöneticiler din iman,islam ,katolik lafı etselerde bu İslamofobi değil PARAFOBİdendir.  Başkan   Sarkozi  Kaddafi'den seçim zamanı   bayağı yüklü bir para almış.Sarkozi başkanlıktan ayrılınca yargılandı.Sarkozi'nin zamanında  Kaddafi Fransa'ya geldi.Ötele gidecek yerde  Şanzelize(Fransa Çankayası) nin önündeki meydanı  Kaddafi'ye  tahsis etti. Şanzelizenin bahçesine kocaman bir kıl çadır kurdu.Fransa'da kaldığı müddetçe    kıl çadırda  ikamet etti.
                       İslamofobi,yada medeniyetler çatışması  iki düşman kampın   bir birini yok etme  kavgası değil,belki nesil çatışması gibi  sosyolojik bir olgu  olduğu  söylenebilir.
                      Batı yada  hırıstiyan dünyasının  düşman olduğu ALGISI yaratılarak   ESAS SINIF MÜCADELESİ olması gereken   doğru tavırı din düşmanlığı AlGISI ile ortamı belirginsizleştirme 
ve hedef saptırma  operasyonudur..
                       Komşumuz  Refk amcanın nükte ve şakalarını bilmeyen yoktur.Bizim harmanımız onların ahırın ardına bakar.Benim iki oğlum özgür ve  Yavuz  ,halam oğluTarık'ın iki kızı  vardı.Aysun ,Sunay.Aşağı yukarı aynı yaşlardaydılar.Harmanda bizim oğlanlara  ''bak bu kızlar sizin ananıza çok kötü sovüyordu. Kılara gidip oğlanlar kızıştırıp  ahırın arkasında gübrelikte çocukları çekiştiriyordu.Çocuklar tam boka batınca da analarına  bıyıkaltı gülerek  ''Çocuklarınıza baksanıza '' diyerek eğlencelik yaratmış olurdu. Atatürk'ün DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ bu algı vurgun  ilşkilerinin  önlenmesinin  panzehiridir.
                                                                                         Köksal Bayraktar
                                                                                           Şubat      20015


1148 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
KARSNİYA'DA YAZIN VE FESTİVAL - 02/11/2014
Kaptan Kusto'nun belgesellerini çok beğeniyle izlemiştim.Somon balıkları denizlerde okyanuslarda yaşıyor.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam121
Toplam Ziyaret333229
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406