• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
İBRAHAM EMMİ
20/05/2012

              Köyde o kadar çok  İbrahim var ki .Şimdi  hemen aklıma gelenler den birkaçı:Çuri İbrahim

Çakal(Çeçi)İbrahim,Hihi  İbrahim,İbiço İbrahim Yeka  İbrahim,hiko İbrahim

              Yaşıtları ona yeka  İbrahim diye hitap ederler.Gerçektende  insan irisi bir adamdı.Kalınca iri gövdesi ve uzun boyu  ,çok kısa olarak kesilmiş yarısı aklanmış sakalı ,başına   sardığı yıllardır kullanıldığı için rengi tamamen solmuş puşusu ile hatırlarım

              Sakarya ,Dumlupınar savaşlarına bizzat katılmış ,düşmanı İzmir'e  kadar kovalamış hakkıyla  gazi madalyası almıştı. Atatürk'ü bizzat görmüş ve onun emrinde savaşmıştı.Gazi paşa diye anıyordu  Atatürkü.

              Asım Dede  eli öpülesi öğretmenimiz.Her yıl   23 nisan ulusal Egemenlik ve çocuk  bayramında İbraham emmiyi  davet ederdi okula. Savaş anılarını  anlatırdı bize.

              Asım Bey sandalyesini vermişti.Yaşlıydı fazla yorulmasın.Rahatça anlatsın diye.İbraham emikabul etmemişti. ''Yok Asım Beg.Ben gazi paşamı anlatırken oturamam,sağol böyle daha iyi der di.Ellerini arkasına koyar ,duruşunu biraz daha dikleştirir,çok  cidi bir yüz ifadesi ile anlatmağa başlardı.                                          

 

                                                               ***************

                 İnönü savaşlarında   gavur askerleri durdurulmuş .Onların sökülüp atılması gerekiyordu.

Mustafa Kemal paşa başkomutanımız oldu.Zaman zaman gelip hazırlıkları denetliyordu.Bu savaşı ne pahasına olursa olsun kazanmalıydık.Başka bir seçeneğimiz yok diyordu.Bize hep  evlatlarım diye hitap ediyordu.YA İSTİKLAL ya ÖLÜM  diyordu.

                Yunan mevzilerine çok yakındık.Çıplak gözle bile izleyebiliyorduk.Her sabah güneş doğarken bir asker pijaması ile çıkıyor.Salıncağa binip  hafif hafif sallanıyordu. Belkide Yunanistan'da sevgilisi var,onu düşünürken uyku tutmamıştır,salıncakta hayal kuruyordur diye arkadaşlarla şakalaşırdık.

               Hazırlıklar çok gizli ve hızlı yapılıyordu.Epeyce hazırlanmıştık.Ankara'da balo verilecekmiş,Gazi paşa'da katılacakmış diye laflar dolaşmağa başladı.Çok şaşırmıştık.Tamda balo verilecek zamanı bulmuşlar diye eleştiriyorduk.Akşama doğru çok olağanüstü bir hareketlilik vardı.

Gece geç vakitlerde  Gazi paşanın geldiği söyleniyordu kulaktan kulağa.Balo hikayesi gavuru gafil avlamak için uydurulmuştu.Gazi paşa  başımızdaydı.Sabaha kadar hep hazırlıkla geçirdik.Kimse uyumadı.

              Yine güneş doğarken bizimki karşı siperin önündeki salıncağa gelmiş sallanıyordu.Bu askerle  bayağı sempati kurulmuştu içimizden.İlk  anda ölecek olması hepimizi bayağı üzüyordu.

               Ateş emri geldiğinde bizimki ilk kurşunda gitti.Topların ateşlenmesi ortalığı cehenneme çevirmişti.Düşmanı gafil avlamıştık. Akşama doğru ricat başladı.Biz arkasından süvariler önde biz arkada düşmanı kovaladık.Gazi paşa  ''Düşman Denize dökülene kadar dur durak yok''demişti.

Günlerce uyumadık.Doğru dürüst bir şey yemedik.Düşman takip edilirken  yan tarafta pişmiş buğday arpa ne varsa cebimize doldurup  devam ederken  yiyorduk.Günlerce  ne üstümüzü nede

botlarımızı çıkaramamıştık.Botunun içinde  arpa taneciklerinin cillendiği görülmüştü.

              Ege 'ye doğru ilerlerken bir kasabaya girmiştik.300 kişi kadar esiride  depo gibi bir yere kapatmıştık.Kimsede yorgunluktan ayakta duracak mecal yok.Az biraz birliğin dinlenmesi lazımdı.Komutanımız şöyle bir taradı birliğimizi.Diğerlerine göre biraz daha dinçgörmüş olacak ki kapıya beni nöbetçiliğe dikti.Onlar istirahata çekildiler.

              Kapının önündeki bir  taşa oturdum.Günlerdir bulgurdan başka bir şey yememişiz.Gücüm takatım kalmamış.Çoğuda açlıktan.Hayal kuruyorum.   **Şimdi  bir mucize olsada  buraya  yiyecek bir şey gelse ..................**

              O ne !Kaşıdan elindeki bohçası ile gelen bir adam var.Acaba yiyecek mi? Diye düşünürken

adamın kaçma ihtimaline karşı tüfeğimi kucağıma aldım.Hayır.Adam bana geliyordu.Geldi,geldi.

Selam verirken benim gözüm bohça ve elindeki sitildeydi.Bohçayı  açtı.Yufka ekmek sitilinde taze yoğurt vardı.Ağzımın suları akmaya başlamıştı.Ben  yufka ekmeğini kepçeleyip yoğurda bandırır_

ken adamın  paslı bir kılıcı olduğunu,gözleri ağlamaktan kızarmış olduğunu farkettim.

                Ben   yiyeceklere saldırmış gibi yerken adam hikayesini anlatıyordu.''Düşman kasabaya

yaklaşırken yaşlı  ve çocuklar dağda kalamaz,zaten onlara bir şey yapmayacaklarını düşünerek

anne ve babamı,küçük çocuklarımı evde bırakmıştım.Döndüğümde hepsinin hunharca öldürüldüğünü gördüm.Ne olur sen  şunları yiyene kadar beni bu gavurların içine bırak''

               Ağzımı kocaman bir lokmayla doldurarak   esirlerin kapısından adamı içeri  bırakıp  kapıyı

üstüne kilitledim.Yemeye devam ettim.Yufkalar ve yoğurdun tamamını yemiştim.Sitilin dibinde  kalan azıcık yoğurdun suyu zarar olmasın diye sitili kafama dikerek içtim.Aklım ancak başıma gelmişti.Ağzımı kaputumun yeniyle silerken  esirlerin  içine bıraktığım paslı kılıcı olan adamı  anımsadım.Kapıyı açtığımda  görüntü dehşet vericiydi. Esirler önde paslı kılıcı olan adam arkadan kovalıyor.Yetiştirdiğini tek kılıç darbesiyle saf dışı bırakıyor.Adamı yakalayıp zorla kapıdan çıkardım.

               İzmir'de son bulan amansız bir takip.İstanbul'a yöneliş ve  sonucunda çok şeyimizi  Gazi paşaya borçlu olduğumuz LOZAN barış anlaşması.''

              O sert ,haşin görünüşlü  İBRAHAM dede duygu seline kapılırdı bütün  olayları anlatırken.

Zaman zaman göz yaşlarını bize göstermemek için arkasını dönerek kolunun  yeniyle silerdi.

                                                                  ********************

               Camikapısında şaka-şenlik gırla gidiyor.Şakalar bitince ciddi ,ciddi tartışmalar başladı.

Konu Atatürk'tü.Herkes düşündüğünü ve bildiklerini anlattı.Bazan yüksek sesle bazan  normal ses tonuyla meselenin her türlü yönü ile herkes   bildiklerini ortaya döktü.Herkeste konuşulanları ilgiy-

le izlemişti. Artık bu konuda kapanmak üzereydiki  Bir Karsniya'li 

       ---Atatürk'ün Rakıyı çok sevdiğide söyleniyor.Ayrıca  da çok hovarda olduğu idda ediliyor.Dedi

Demesiyle  de  tartışma  mahalli olan  yerde dibek taşının üzerine oturmuş olan Yeka İBRAHİM

öfkeli ve hışımla kalkarak   OLA    TOBİ,  aha şimdi bir tabançam olsaydı seni alnın çatından vurur

gider hapistede adam gibi yatardım.Baba gibi bir adama böyle terbiyesiz lafları ağzınıza almayada utanmıyorsunuz.O olmasaydı babanın kim olduğunu bile şimdi bilemezdin. Artık ar hayada kalmadı  dünyada. Seni okutan hocayı görseydim ona bir çift sözüm olurdu,dedi.Arkasını dönerek  acele adımlarla evinin yolunu tuttu.. .Biraz uzaklaşınca  cebine koyduğu elini yüzüne doğru götürdüğünü farkettim.Okulda  23 nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramında yaptığı gibi göz yaşlarını göstermemek için diyeceğini dedikten sonra kaçmıştı.

              Karsniyanın en hakkıyla gazisi adam gibi adamdı.Hep dik durdu.Yaşlılık bile onun dik duruşunu bozamamıştı.

               Kimseden çıt çıkmıyordu.Sessizliği yine laf atan Karsniyalı bozdu.

               -Bunada  şükür,ucuz  kurtuldum .Ben sadece  olsun  tartışmayı  alevlendirmek için söylemiştim .Aslında öyle düşünmüyorum.Gazi amcayı kızdırdığım için  üzgünüm.

               Gerçekten haklıydı ucuz kurtulmuştu.Gazi İbrahim dede köyde nişadırsız kalay yapanlardandı. TOPRAĞIN  BOL OLSUN   diyorum  .Sana Fatiha niyetine gözünü budaktan,sözünü odaktan sakınmayan  senin gibi  her koşulda dikduran bir  ozanın şiirini okuyorum

                        

                                                                  Behey   Dürzü

Ne ararsın Allah ile aramda                                               Rakı şarap içiyorsam sana ne?

Sen kimsin ki namazımı sorarsın                                       içerim.Yok kimseye bir zararım        (2)

Hakikaten gözün yoksa haramda    (1)                                    İkimizde gelsek kıldan köprüye

Başı açığa niye turban sorarsın?                                          Ben dürüstsem sarhoşkende geçerim.

                ****                                                                                    *****

Esir iken mümkünmüdür ibadet                                          İşgaldeki hali sakın unutma

Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et           (3)                                Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.         (4)

Senin gibi dürzülerin yüzünden                                           Sen anandan yine çıkardın amma

Dininden de soğuyacak bu millet.                                         Baban kim olurdu,bilemezdin şerefsiz.

                                                                                                                   Neyzen   Tevfik

               

                                                                             Köksal Bayraktar    19 Mayıs 2012-Chavanoz

                                                                                                                                                                                                                   



2156 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

     27/05/2012 01:10

Köksal güzel bir yazı yazmış. Türkiye Tarihinin önemli bir evresini iyi saklanmış sağlam anılara ve sağlıklı gözlemlere dayandırmış. İbrahim dedelerin hepsi ile ilgili bizim kuşağın tanıklıkları vardır. Ancak içlerinde en dikkat çekeni İbrahim Kızılkaya Dededir. Çünkü o bir Kurtuluş Savaşı Askerdir. O bir savaşçıdır. Türkiye’nin en önemli tarihsel döneminin *olaylarını yaşayan tanığıdır.* Hatta benim aklımda Atatürk’ten birçok asker gibi 2,5 kuruş alacağı varmış diye de bir söylem kalmıştır. Bu o dönemin ekonomik olarak nasıl vahim bir durumda olduğunun göstergesidir. Ceplerine doldurdukları buğdayı avuçları ile yemeleri gibi… Yeni nesil ile ilgili ise farklı görüşlerim vardır. O görüşümü de başka bir yazıda anlatmaya çalışacağım.
Necat BAYRAKTAR

Tobi deyimi hk     21/05/2012 11:31

Ayhan hocanın tespiti doğrudur.Dahada fazlası var .Yunan gavuru yada gavur ordusu ermeni tobisi ,moskof gavuru gibi kin , nefret deyimleri topluma enjektedildi.Yanlış olsada malesef öyleydi.Ben yazıda o günü yada o zaman dilimini olduğu gibi vermek istemiştim.Bir çarpıklığa dikkat çektiği için Ayhan Hocaya teşekkür ederim.
Köksal BAYRAKTAR

TOBİ     20/05/2012 20:37

DOBİ ERMENİ ÇOCUKLARI İÇİN söylenen sözcüktür.Yazık değil mi? DOBİ LERLE atatürk devrimlerini yapan kişileri benzesin
ayhan bayraktar

İBRAHAM EMMİ     20/05/2012 00:16

Bu büyük ders için teşekkürleri öğretmenim. İbrahim Emmi'nin "Tobi" diye bahsettiği insan türleri günümüzde çoğalarak artıyor ve bundan sonra da daha hızlı çoğalacak.Asıl suçlu onlar değil.İbrahim Emmi'nin dediği gibi öğretmenleridir. Sonradan araplardan edindiğimiz bilgi ve kültürü varlığımızın kaynağı Cumhuriyet ve kurucusu Atatürk'den önde tuttuğum sürece onlardan beter olacağız.
Şener AKPINAR

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret333145
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382