• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
YUMURTA HARFANASI
05/11/2011

                                       
                                 KUDUL TAVUĞUN YUMURTASI
               Güneşin altın gibi parıldadığı güzel bir ilkbahar günüydü Karsniya'da.Camikapısında birkaç ihtiyar oturmuş güneşlenirken sessizliği bozmamak için alçak sesle sohbet ediyorlar. Kimi elindeki çakı bıçağı ile her hangi bir ağaç parçasını yontuyor ne yaptığını bilmeden,kimi elindeki bastonunun ucu ile toprağı eşeliyor.İbrahim dedem yılların yorduğu bedenine kollarından geçirerek beline destek verdiği bastonu ile evine doğru giderken yolun kenarında eşinen iki kırmızı tavuk eşinmeden vaz geçerek acele adımlarla yolun kenarındaki çalılıklara doğru koşuyorlar.
                    Köyde çalışabilme yaşında pek kimseler görünmüyor.Biz beş kafadar bizim harmanda oturuyor zaman zamanda oyunlar oynuyoruz. Bu beşli Temel ve Zikrettin Işık,Zeki Akpınar,Nevzat Akpınar ve benden oluşuyordu.Oynamadan yorulunca dinlenmek için bizim eve girdik.O zamanki evimiz, Rezak amcalarının harmanlarının bitişiğinde idi.İki katlı klasik bir Karsniya eviydi.Üstünde üç oda ve bir ambar,etrafı ayvanla çevrili,ayvanın bir ucunda dereye doğru asma bir tuvaleti vardı.Alt katında ahır, bitişiğinde koyunlar için küçücük bir penceresi olan kom ve önünde sepetleri koyduğumuz ,akşamları tavukların tünediği avlu vardı. Yan tarafındada tavukların yumurtladığı folluk vardı.Ayrıca geceleri hayvanları kontrol etmek için dışarıya çıkmadan ahıra gidebilmek için Avlu(PAYKON)dan ağaç bir merdivenden ahırın avlusuna iniş vardı.Kış geceleri yatmadan önce ya fuluka yada çıra yakılarak ahır kontrol edilirdi.
              Kimden geldi hatırlamıyorum ama birisi *Gelin yumurta harfanası yapalım* dedi.İyi haydi yapalım dedik.Karnımızda iyi acıkmıştı.Ben üçer yumurta getirsin herkes diyecek oldum,herkes bir ağızdan *yok arkadaş olmaz,biz ikişer yumurta getiremeyiz.Bizde o kadar yok * deyince... pekala ikişer olsun dedik.Herkes yumurtalarını getirmek için kapıdan çıktı. Ben ağırdan alıyordum. Nasıl olsa bizim evdeyim diye. Kapıdan çıkmaları ile dördünün birden geri dönmesi bir olmuştu. Yahu nasıl oldu.Bu kadar süratli gidip gelmeniz.Hepsi koşarak gidip geldik deselerde hiç yorulmuşa benzemiyorlardı.Neyse bende ayvandan indim aşağı ahırın avlusuna.Hayret !Follukta sadece iki yumurta vardı.Biraz önce çok olduğunu görmüştüm.Üstünde durmadım kalan iki yumurtayıda alarak eve çıktım.Ocağı yaktık. Bizde hiçbir zaman ne ambar ne ev kilitlenmezdi Karsniya'da.Sadece it köpek girmesin diye zırza takılırdı.Ambardan yağ alalım kaygana yapalım dedik kabul edilmedi.Ailelerimizden gizli harfanayı kimse duymasın istiyorlardı kafadarlar.Sonunda yumurtaları suya kırarak pişirmeye karar verdik.
             Yumurtaları yanıma aldım tavaya kırmak için. ‘' Vay anasını bunlar bizim kudul (Kuyruğu olmayan yada kuyruğu kesilmiş hayvanlara denir)tavuğun yumurtaları bunlar.Nasıl olur?''Herkes şaşkın birbirine baktı.Hepsi kızardı,ham .... hım....etmeye başladılar. Sonra **Zaten her yumurta bibirinin aynı değil mi ?Sadece sizdemi olur?Yumurta yumurtaya benzer.**deyince ben hak vermek zorunda kaldım.İkna olmamıştım.Ama olabilirliği de kabullenmek zorundaydım.
                 Suya kırdığımız yumurtaları pişirdik.Tuz katmayıda unutmuştuk.Hiç hoş bir harfana olmadı ama yinede yedik.
                Akşama annem bulaşıkları görünce durumu anlatmak zorunda kaldım. Annem ‘'Oğlum bari biraz yağ alıpta ağız tadıyla yeseydiniz ,yazık rezil ettiniz yumurtaları dedi.
                  Birkaçgün sonra biziç çete yine toplanmıştık.Bana yahu ‘'sen sizin yumurtaları nasıl tanıdın allah aşkına çok merak ediyoruz'' dediklerinde''Siz nasıl çaldığınızı anlatın.Bende sırrımı söylerim demiştim.Kapı baca hertaraf açık zaten. Önce gitmiş yumurtaları ikisini bana bırakarak çalıp ayrı yerde saklamışlar.Haaaaa..... İki yumurta eksik olunca onuda Rezak amcaların kümesten aşırmışlar. Hikayenin hepsi buydu. Ben gerçeği o zaman söylemedim. Ben şöyleyim,ben böyleyim diyerek (onlar inanmasada)diyerek geçiştirdim.Merak edenlere gerçeği şimdi açıklıyorum.
               O dönemde tüm Karsniya'da iki dikiş makinası vardı. BiriMelek dedemlerdeydi. Onlar sadece kendi evlerinin işini görürlerdi. Bizim makina tüm köyün çoğu komşu köylerin işlerini de görürdü.Babam elbise biçer dikerdi. Kimi takım başına iki lira verirdi ücret olarak. Kimi parası olmayan yazın birgün tarla yada çayır biçmeye gelirdi.Annem dikiş yaparsa çapaya yardıma gelirlerdi ücret yerine.Bir seferinde Çavdarlı köyünden biri çaket-pantur diktirmişti babama. O akşamda misafir olmuştu.Sabah kalktığımızda adam elbiselerinide alıp gece kaçmıştı.Ödeyecek iki lirası yoktu adamın.
     Hatice nenemi eskilerden herkes tanır.Ahmet(mollahurşut oğlu)dedeminsevgili eşi.
Ev halkının iç çamaşırını diktirmişti anneme.İş bitince ‘'Nebo Bacı borcumuz ‘' diye sorduğunda
**Şaşırdın mı sen Hatice bacım. Aramızda azıcık işin borcumu olurmuş. Vallahi bir daha bu konuda ağzını açarsan darılırım.Bilmiş ol.**Ama sabahtan akşama kadar uğraştın. Ben mahcup oldum.Dese de çamaşırları toplayıp Dualar eşliğinde teşekkür ederek evine yöneldi.Biraz sonra kucağında bir tavukla çıka geldi.**Nebobacı itiraz edersen vallah darılırım.Aha bir tavuk getirdim yüz tutnaklığı ,çocukların çoktur. Bazan yumurta yedirirsin.** Annem utana sıkıla tavuğu kabul etmek zorunda kaldı.
               Hatice nenenin getirdiği tavuk anadan doğma kuduldu. Kırmızı bir tavuktu.Köyde başka hiçkimsede öyle bir tavukta yoktu. Sonra farkettik ki yumurtalarıda diğer tavuklardan daha farklıydı.Kahve renginden daha çok kırmızıya yakın bir renkte ve yumurtanın kabuğunda ,kabartma harita gibi kabartmalar vardı. Bundan kudul tavuğumuz hangi gün yumurta yaptı yada yapmadı anlayabilirdik.Bizim hırsızların bundan haberleri yoktu tabii.Eh şimdi biliyorlar.Halada helalleşmedik !? Yarım asırdan da fazla oldu.Faizi ile bayağı borçları kabarmıştırda.Benden söylemesi.......................

Not:Aslında dövülerek terbiye edildiklerimi yazıyordum. Sırada dövülerek terbiye edilenlerden şahit olduklarımı yazacaktım.Bugün Arafa.Yarın kurban bayramı. Belki hoş bir nostalji olur düşüncesi ile bu anımı Karsniya.com okuyucuları ile paylaşmak istedim.Tüm Karsniya.com okuyucuların bayramlarını kutluyorum..


Köksal Bayraktar 05/11/2011 Chavanoz-Fransa

 



2499 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam46
Toplam Ziyaret333300
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406